Ana içeriğe atla

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

müzisYenlere...

Kader denilen şeyi müzisyenler nasıl yaşarlar?
Bir müzik adamı neye güler, neye ağlar?
Yalnızlık her müzisyenin kaderidir. Dünya denilen yerde yaşadıkları hayatın çilelerine bir karşı duruştur ezgiler aslında. Ezgilerle düşünendir müzisyen.
Yalnızlık bir zorunluluktur, öyle de olmak zorundadır. Aslında her sanatçının, her düşün adamının en doğal gerçekliğidir yalnızlık. Bir seçimdir, tercihtir. Kendisi mi istemiştir; belki de, ama bilerek ama bilmeyerek. Buna intihar diyenler bile çıkabilir aranızdan kim bilir!
Öyleyse sanatçı uçurumun kenarında yaşayandır biraz da. Zor iştir vesselam ne bir kelam ne bir selam. Öyle bir şey işte…
Ne görüntüler, ne çizgiler, ne sözcükler yetmemiştir müzisyene. O derdini seslere yükler, seslerdir malzemesi. En sessiz yerde “foRte”leri duyar, duyumsar. Ya da en kalabalık da bile “piano piano” dur.
“Yalnızlık gittiği yoldan gelir” mi bilemem ama her müzisyen için doğru olan bir şey varsa o da yalnızlığa gitmese de yalnızlığın ona geldiğidir.
Şikâyetçi midir bu durumdan? Hem evet, hem hayır. ..Kim istemez ki çoğul yaşamayı? Ama sanat öyle bir şeydir ki gelip oturuverir yanı başına ve başka da misafir istemez kendinden başka. Hatta kendini misafir değil ev sahibi sayar ve duyumsatır sanatçıya. Öylesine bencildir işte.
Bu bir bedel midir? Hayat zaten bedel değil midir? Her nefes alışın, gülüşün, duruşun, yürüyüşün…
Bekler yalnızlığın sağladığı güvenceyle müzisyen, o çorak tarlasına esin yağmurlarının düşmesini. Tanrı insanı nasıl topraktan çamurdan yaratmışsa sanatçı da eserini öyle yaratır; bir sürü seçmeler ve seçmemeler arasından ve en acısı da yarattığı şey daha yaratır yaratmaz onu terk eder geri dönmeme siye. Oysa ne kadar sarsıcı bir süreçtir.
Sanat eserinin öyküsüdür aslolan. Sanatçı eseri tercih etmez eser sanatçıyı tercih eder. Sanatçının bedenini kullanır kendini var etmek için. Her gün televizyonlarda seyrettiğimiz bilim kurgu aptal amerikan filmleri gibidir yaratım süreci. Eser bir virüstür ve her an kendine yeni vücutlar arar bulur. Onun dışında zavallı sanatçı boş bir patates çuvalıdır. Bu süreç aşk gibidir tıpkı; her insanda yeniden işler ve her kavram yeniden anlam kazanır. Dün öyleydi, bugün de öyle. Anlaşılan o ki yarın da öyle olacaktır.
Esaretin zincirlerini kırıp da özgürlüğe koşanlarda var elbette ama zarı bu kadar büyük atan kahramanlar ne kadar da azdır yeryüzünde. Zaten onların çoğu da ömür denilen sonu başı belli çizginin noktasına yakındır.
Uploaded with Avramovic Web Solutions ImageShack Hotspot

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'deki - Ülkemizdeki Başlıca Müzik Türleri

TÜRKİYE’DEKİ BAŞLICA MÜZİK TÜRLERİ  Halk müziği : Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen yöresel etnik müziklerin tümüdür. Yapısal olarak folklorun bir parçasıdır. Anadoluhalk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir. Türk halk müziği formları : Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Kırık Hava : Ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Uzun Hava : Geleneksel Türk halk müziğinde genel olarak serbest ritmli (usulsüz) olarak söylenen ezgi türüdür.  Başlıca formları, bozlak , gurbet havası, hoyrat , divan, yol havası, Arguvan ağzı, Çamşıhı ağzı, maya , barak ağzı ve müstezattır. Başlıca çalgılar : Bağlama ( Saz ), Kaval , Kemençe , Zur

Ortaokul Müzik Dersi Notları Hakkında / Kaç Not Vereceğiz?

EKLEME :  26 Temmuz 2014   Ölçme Değerlendirme Yönetmeliği ' nde yapılan değişikliğe göre en az ( ikisi   sınav  --e-okulda   sınav bölümüne yazılacak-- biri ders içi etkinlik ) 3 not girilecek . Performans görevi kaldırıldı ya hani... artık en az 4 not verme zorunluluğu yok anlayacağınız. a) Haftalık ders saati üç ve üçten az olan derslerde iki, üçten fazla olan derslerde ise üç sınav yapılır. Sınavların zamanı, en az bir hafta önceden öğrencilere duyurulur. Bir sınıfta/şubede bir günde yapılacak sınav sayısı 8 inci sınıfta üçü, diğer sınıflarda ikiyi geçemez. Sınavların süresi bir ders saatini aşamaz. Zümrelerde iki sınav bir ders ve etkinliklere katılım notu verilecektir diye karar almak gerekir (sınavlardan birisi yazılı yapılacaksa bu da belirtilmelidir) Hangi ölçeği kullanacağımıza da kendimiz karar verip zümreye yazıyoruz. Sınavlardan birisini isterseniz yazılı yapabilirsiniz ama ben ikisini de uygulama şeklinde yapıyorum ve değerlendirme ölçeği hazırlıyorum. Lisele

Masal ( DağLar Ardında bir Orman Varmış ) Nota EşLik Melodika&Blok Flüt

Dağlar ardında bir orman varmış ( 2 ) Orda bütün hayvanlar mutlu yaşarmış ( 2 ) Bir insan gelmiş çok da zalimmiş ( 2 ) Vurmuş bir bir onları kesmiş ormanı ( 2 ) Yağmur yağmamış güneş açmamış. ( 2 ) O zalimin sonunu gören olmamış ( 2 ) --------------------- Söz-Müzik: Salih AYDOĞAN EşLik: Y. BİŞGEN