Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
Sevgili Canlarım,
Yazımı sunuyorum. Eklemek istediğiniz ne çok şey daha vardır...
Sevgilerimle
Mahiye Morgül
Güzel Sanatlar Liberalleşirken Değiştirilen Tanımlar
Yeni yazılan ilköğretim kitaplarında Güzel Sanatlar başlığı altında
"Görsel Sanatlar", "İşitsel Sanatlar" gibi yeni tanımlara rastlıyoruz.
Önce şu yeni tasnifi bir görelim:
"Güzel Sanatlar
1-Görsel (Plastik) sanatlar Resim, heykel, mimari, karikatür, fotoğraf.
2-Dramatik Sanatlar (Sahne sanatları) Tiyatro, opera, bale (dans) pandomim.
3-Fonetik (İşitsel) Sanatlar
.Müzik.Edebiyat (şiir, vb)"
Sanatın tanımını biraz açalım ve ressam Adnan Turani'nin öğrencilerine yaptığı sanat tarifine bakalım:
"İçinde yaratıcılık unsuru taşımayan hiç bir şey sanat değildir."
Demek ki, sanatın içinde yaratıcılığın olması koşulu vardır.
Örneğin, Ara Güler, "Fotoğrafçılık sanat değildir" der, ki o iyi bir fotoğraf çekme ustasıdır."Var olan bir şeyi görüntülüyorsun, onu var eden sen değilsin ki, orda duruyor o, sen onu sadece gördün ve görüntüledin" der. (Abdurrahman Kaplan'dan)
Demek ki sanat türüne adını verirken belirleyici olan, kullanılan çekiç, fırça, el, göz, kulak, makine, vb araçlar değildir.
Yorumlar