Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
Bugün tüm dünyada aynı adla anılan Kodaly Yöntemi, Macaristan’da 1940-1950 yılları arasında besteci Zoltan Kodaly (1882-1967), meslektaşları ve öğrencileri tarafından geliştirilen geniş kapsamlı bir müzik eğitimi sistemidir. Hedefler, felsefe ve prensipler Kodaly’ye aittir. Ancak yöntemi gerçekleştirmede kullanılan öğrenme araçları ona ait değildir.
Kodaly yönteminin tekniği, kendinden önce ortaya çıkmış farklı yöntemleri tutarlı bir bütün olarak bu yöntemde toparlamış olmasından kaynaklanır.
Bugün Macaristan’da ilkokul çağındaki çocuklar için 1500’ün üzerinde şan okulu vardır. yöntem ise dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. Japonya, Yeni Zellanda, Avustralya, Afrika,Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika yöntemi sıklıkla kullanılan ülkeler arasında sayılabilir.
Kodaly Yönteminin Felsefesi
Bir dili konuşup, yazıp, anlayabilen her insan, müziğin dilini de aynı oranda öğrenmeye yeterlidir. Müzik okur-yazarlığı, seçilmiş ufak bir azınlığın becerisi olmamalı, aksine tüm insanlığın genel bilgisinin, kültürünün bir parçası olmalıdır. daha birkaç yüzyıl önce okur-yazar olmak yalnızca elit bir tabakanın ayrıcalığı durumunda idi. Sıradan insanların okumak gibi asil bir işi başaramayacağı düşünülürdü. Bugün ise, evrensel bir boyut kazanmış olan okur-yazarlığın hakim olduğu bir dünyada bu eski düşüncenin anlamsızlığı açıkça ortadadır. İnsanların nota okumaya, sözcükleri okunmaktan daha az yetenekli olduklarını düşünmek için sebep yoktur. Nota okumak, sözcük okumak gibi öğretilebilen bir yetenektir. Eğer müzik dili daha yaygın ve bilinen bir dil olursa, müzikten alınan zevk mutlaka artacak, bununla birlikte elbette yaşama zevki de artacaktır.
Şarkı söylemek müzisyenlik için en sağlam temeldir. Çocuk müzik eğitiminde ana gereç, herhangi bir çalgı değil, çocuğun kendi sesidir. Çocuklar çok küçükken bile müziği andıran (müzikal) sesler çıkarırlar. Şarkı söylemek, bir çocuk için konuşma kadar doğal bir eylemdir. Bu doğal yeteneği kullanmak, herkesin sahip olduğu bir çalgı olan sesi eğitmek ve geliştirmek, hem etkili hem de kolaydır. Bu yolla edinilen müzik bilgileri daha kalıcı ve değerli olur.
Konuşmada kullanılan anadil, müzikte de bir araç olmalıdır. dil ve müzik, halk şarkılarında özel bir uyum içindedir. Dilin doğal vurgularını şarkının ritmini yansıtır. Öyle ki çocuk, ezgi ve sözcükleri öğrenmekle kalmaz, konuşma dilinde de akıcılık ve anlama yeteneğine sahip olur.
Anonim ve bestelenmiş olsun, eğitimde kullanılan müzik, yüksek sanat değeri taşımalıdır. Halk şarkıları, çocuklara kültürel bir kimlik vermelerinin yanı sıra geçmişin sürekliliğini de sağlarlar.
Müzik, ders izlencesinin iskeletini, yani eğitimin temelini, oluşturmalıdır. Müzik çocuğun her türlü gelişmesine (duygusal, beyinsel, estetik ve fiziksel), diğer konu ve kavramlardan çok daha fazla katkıda bulunabilir. Kodaly prensiplerine göre eğitim yapılan yerlerde çocukların diğer çocuklara oranla derslerinde daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Yapılan araştırmalar, müziğin temel ders olarak öğretildiği sınıfların, müziği yardımcı ders olarak alan, matematik ve okuma sınıflarına göre daha başarılı olduklarını göstermiştir. Bu üstünlük özellikle matematik ve okuma alanlarında da kendini göstermektedir. Ancak müziğin temel ders olarak okutulmasındaki amaç, çocukların matematik ve okuma derslerinden yüksek not almalarını sağlamak değildir. Gelecek kuşaklara daha dolu bir yaşam temin etmek, ileride hayata atıldıklarında, çalışan bir insanın, ortalama olarak sahip olduğunu, haftada elli saatlik boş zamanı doldurmalarına yardımcı olmaktır. Eğitim, insanları haftalık kırk saat çalışmanın yanı sıra, bu boş saatleri doldurmaya da hazırlamalıdır. (Choksy, 1986)
Kodaly Yönteminin Amaçları
Her çocukta var olan müzik kapasitesini en üst düzeye çıkarmak.
Müziğin dilini çocuklara öğretmek ve onları bir dille okutup, yazıp üretecek hale getirmek.
Çocukları kendi dil ve kültürlerinin ürünleri ile tanıştırmak (Halk türküleri, halk dansları gibi)
Çocukları dünyanın en büyük sanat eserleri ile tanıştırarak bu müzikleri dinlerken, çalışırken ve çözümlerken, müzik üzerine dayanan bir bilgiden kaynaklanan güven ile müziği ve yaşamı sevmelerini sağlamaktır.
Kodaly Yönteminde Çocuk Gelişimci Yaklaşım
Kodaly yöntemi, müziğin her basamağında oldukça iyi açıklanmış, yetenek ve kavramlar açısından son derece iyi bir şekilde yapılanmış, temelden en karmaşığa doğru bir sıra izleyecek şekilde düzenlenmiştir. Bu yapılanma ve düzenleme, temelde çocuğun gelişimine, dolayısıyla müzikteki gelişimine dayanmaktadır.
Bizim, anaokulu şarkıları diyebileceğimiz erken çocuk şarkıları, majör ikililer, minör üçlüler ve tam dörtlüklerden oluşan, küçük çocuklar için ideal olarak düşünülmektedir. Bu tip ezgilerde minör ikililer söylenmez. Çünkü minör ikililerin söylenmesi bazen yetişkin insanlar için bile zor olmaktadır.
Daha sonraları ses geliştikçe ve müziksel yetenekler arttıkça diyatonik majör ve minör tonlar, değişik anahtarlar, farklı söyleyiş şekilleri gibi daha değişik kavramlar sunulmaktadır. İlk seviyelerden itibaren bazı minör ikili (fa-mi/si-do) içeren şarkılarda buna dahildir. Eğer bu tip sesler zamanında verilmezse, ileri seviyelerde daha da göz ardı edilebilmekte ya da farklı problemler çıkarabilmektedir. Sözgelimi ‘’r’’ harfi söyleyemeyen bir çocuğa, bu harfin bolca işitilmesi nasıl zorunlu bir gereksinim ise, aynı şekilde ilk seviyelerdeki bir çocuğa da bazı şarkılardaki minör ikilileri doğru olarak işittirmek ve söyletmekte bir gereksinimdir.
Form, armoni, tempo, nüans gibi konularda aynı şekilde basitten karmaşığa doğru yapılandırılmıştır. Böylece beş yaşındaki çocuk, müziğin tüm öğelerini kendi kapasitesine uygun bir biçimde öğrenir. Aynı şekilde sekiz yaşındaki, on iki yaşındaki, lise çağındaki ve yetişkin bir insanda bütün öğeleri kendi kapasitelerine uygun olarak gittikçe karmaşıklaşan bir yapıyla öğrenir. Çocuk fiziksel, sosyal, duygusal, beyinsel ve estetik yönlerden geliştikçe, müzikteki gelişimi onu daha karmaşık kavramları ve yetileri kazanacak düzeye getirmektedir.
Kodaly Yönteminin Araçları
Kodaly egzersizlerinde kullanılacak araçlar;
Bağıl Solmizasyon
El işaretleri (Fanomimi)
Ritm süresi heceleri’dir.
Yöntemin ileri aşamaların başka araçlar da kullanılır. Ancak bu üçü, Kodaly öğretmenlerinin, öğrencilerine müziği okutup, yazdırabilmeleri için kullandıkları temel araçlardır.
Bağıl Solmizasyon:
Bağıl solmizasyon (bağıl solfej) hareketli do sistemi olarak da kullanılmaktadır. Hareketli do sistemi ya da bağıl solmizasyon da do majör dışındaki diğer majör tonlardaki müzikler do majöre; la minör dışındaki diğer bütün minör tonlarda minöre aktarılarak solfej yapılır. Bu durumda öğretilecek parçaların; biri mutlak tonu, diğeri de bağıl tonu olmak üzere iki solfeji bulunur. Nahtar ne olursa olsun bütün şarkılar sol anahtarına göre okunur. Bağıl solmizasyonu ‘’Okulumuz Şarkısı’’ ile örnekleyecek olursak, re majör tonundaki notaları mutlak solmizasyonu, do majör tonundaki notaları ise bağıl solmizasyonu oluşturur.
Fonomimi (El İşaretleri):
Kullanılan el işaretlerinde amaç, tonal hafızayı daha çabuk ve daha emniyetli bir şekilde ortaya çıkarmaktır.
Kodaly yönteminde el işaretleri bel hizasından başlayarak baş yüksekliğinin biraz üstüne kadar kullanılır. Bu aralık içinde her bir sesin aşamalı olarak farklı el yüksekliği ve işareti yer alır. Müzik öğretiminin işitme eğitimi, şarkı öğretimi, solfej yapma, iki sesli çalışmalar yapma, dikte çalışmaları boyutlarının hazırlık, tekrar, alıştırma, pekiştirme amaçlı etkinlikleri fonomimi denilen bu el işaretleri il gerçekleştirilir. Fonomimi ile çocuklar küçük yaşlardan başlayarak seslerin yüksekliğini somutlaştırırlar, melodiyi içten duyarak doğru bir entonasyon ile müzik okumayı öğrenirler ve müzikal bellekleri gelişir.
Çocuk tarafından sadece bir el (yazma eli) hakim el kullanılmalıdır. Her iki elin de kullanılması için alıştırma yapılmaz. Normal koşullarda sağ elini kullanan ve ilk sağ eliyle şarkı söyleyen çocuk, her iki elini kullanan çocuktan daha çabuk ve daha emniyetli bir şekilde tonal dokuları öğrenir.
Ancak öğretmen, iki ayrı perdeyi göstermek için her iki elini kullanabilir. Ya da iki sesli çalışmalarda iki ayrı grubu bu şekilde yönlendirebilir. Ya da akor değişimlerini iki eliyle gösterebilir. Bu yöntemde çok değerli bir öğretim yöntemidir.
Ritm Süresi Heceleri
Ritm süresi heceleri süre değerlerinin kavratılmasında başlangıçta kalıp olarak öğretilir. Ritm süresi heceleri ritm çubukları denilen nota başı olmayan çubuklar kullanılarak okunur. Ritm süresi heceleri aşağıdaki ritm çubukları ile kavratılır.
Çünkü ‘’Ta’’yı bağıl bir süreden çok, bir isim gibi öğrenmişlerdir. Eğer çocuklar, ritmik motifleri, seslendirilmiş olarak (perdeler üzerinde) öğrenirlerse hata oranı daha az olur.
Kodaly yaklaşımında ritm, bir dizi heceyle ifade edildiği gibi, vuruş üzerinde bağıl süreler ve dokular ile öğretilir.
Kodaly sınıflarında çocuklar heceler sistemiyle ritm okumaya başladıktan sonra gerçek ritm değerleri öğretilmeye başlanır. Gene çocuklar rahatlıkla ritm sürelerini okumaya başladıklarında bu öğretim şekli terk edilir.
Yöntem, farklı ülkelerde uygulanırken, dilden kaynaklanan zorlukları yenmek için hecelerde bir takım değişiklikler yapılabilir. Sözgelimi, Macarca’da ‘’r’’, yuvarlak ve ritmik bir sestir, ama İngilizce’de zor bir sestir ve ritm akışını engelleyeceği düşünülebilir.
Bu heceler şarkılardan alınmış motifler ve dokular (modeller) kullanılarak öğretilir. Matematiksel değerlerden çok ses ve ses bağlantıları olarak düşünülürler. Çocuklar,, süre heceleri ve ritm oluştururlarken, her sesin bir sonraki sese kadar devam etmesini sağlamak son derece önemlidir. ‘’Ta’’ dörtlük notayı temsil eder. 2/4’lük bir ölçüde ‘’Ta’’ bir vuruş boyunca sürmelidir. Sınıfta sekizlik bir sustan önce geliyormuş gibi söylenebilir.
Kodaly Yönetiminde Öğrenme Sırası
Kodaly yönteminde, çocuk gelişimindeki sıra, konulardaki öğretim sırasını da belirlemektedir. Çift zamanlı ölçüler (2/4, 4/4, 6/8), üç zamanlı ölçülerden (3/4, 9/8), daha önce öğretilir. Minör ölçüler ve majör ikililer, minör ikililerden önce verilir. Bu kararlar, küçük çocukların ne yapabilecekleri üzerine oturtulmuştur. Bununla birlikte, çocuk gelişimi üzerine yapılacak çalışmalar, öğretmene, noktalı dörtlüğü izleyen sekizliğin mi, yoksa sekizliği izleyen noktalı dörtlüğün mü daha önce öğretilmesi gerektiğini açıklamayabilir. Sıralamanın bu türden küçük ayrıntıları diğer etkenlerden kaynaklanmaktadır. Yöntemin genel hatları, çocukların olgunluk düzeylerine göre oluşturulmuştur. Genel sıralama içindeki küçük ayrıntılar, öğretimde kullanılan şarkı materyalindeki, ezgisel yapı ve ritmik şekillerin, oluş sıklığına göre belirlenmektedir.
Sıralamadaki ilk ölçüt, yani çocuk gelişimi, evrenseldir. İsviçre, Avustralya, Japonya ve Amerika’da aynı yaşlardaki çocuklar, aşağı yukarı aynı yetenekleri sergilerler. Bu ölçüte bağlı olan yönlerde benzer olmalıdır. ikinci ölçüt ise kullanılan müzik literatüründeki oluş sıklığıdır. Bu durumda ülkeler arasındaki farklılıklar gösterebileceği gibi, aynı ülkede coğrafi bölgeler arasında da farklılıklar gösterebilir.
Sıralamanın genel çizgileri değişmez prensiplere bağlı olduğu için değiştirilemez. Bununla birlikte, öğretmenin sıralamayı esnek bir faktör olarak göstermesi, bölge, kültür ve sınıf özelliklerine göre adapte etmesi, yönetimin başarısı açısından hayati önem taşır.
Halk Müziği:
Kodaly Yönteminde başlangıçta araç olarak halk müziği ezgileri kullanılır. Kodaly bunun gerekçesi olarak çocuğun önce anadilini öğrendiğini öne sürmekte, halk müziğini de müzik eğitiminde ana dil olarak görmektedir. Sonraki aşamalarda halk müziği tarzında bestelenmiş, çocuk ezgilerine ve diğer ulusların halk ezgilerine geçilebilir. Zoltan Kodaly; Bela Bartol’la birlikte bu amaçla binlerce Macar Halk Müziği’nin derlenmesini sağlamıştır.
Kodaly Yönteminde Ezgi (Melodi) Öğretimi
Oluşturulmuş ya da var olan ezgiler incelendiğinde hareket yönünün sadece kalından inceye veya inceden kalına doğru olduğu görülür. Sesler tekrarlanabilir, aralıklar ise adım adım ya da sıçrayarak hareket eder. Bu bilgiler öğrenmede çok önemli rol oynar. Ancak, çocuklara ritmik hafızalarının yardımcı olduğu kadar, tonal hafızaları yardımcı olmamaktadır.
Ezgisel kalıplar da, diğer öğretilerde olduğu gibi kolaydan zora doğru sıralanır. Ezgi öğretimindeki sıra aşağıda gösterilmiş, yeni öğretilen notanın altı çizilmiş, tonal merkez ise daire içine alınmıştır.
Kodaly Yönteminde Çokseslilik (Polifony) Eğitimi
Çok sesli şarkı söyleme işlemi, daha önceden öğretilmiş olan farklı ses yüksekliklerindeki partileri, öğrencilerin bir araya gelerek uygulaması değildir. Çocuklara söyleyecekleri şarkıları bir bütün olarak duyma konusu erken yaşlardan itibaren yavaş yavaş verilmelidir. Tek sesli söyleme ile çok sesli söyleme nitelik açısından da ele alınmalı, çok sesli söyleme işinin eğitimle kazandırılabilecek bir beceri olduğu unutulmamalı ve çocuklar için anaokulu düzeyinden itibaren bu alandaki eğitim süreci başlatılmalıdır. Kodaly okullarında çok sesli şarkı söyleme eğitiminde şu sıra uygulanmaktadır. (Herboly-Koscar, 1984)
Kodaly yönteminin tekniği, kendinden önce ortaya çıkmış farklı yöntemleri tutarlı bir bütün olarak bu yöntemde toparlamış olmasından kaynaklanır.
Bugün Macaristan’da ilkokul çağındaki çocuklar için 1500’ün üzerinde şan okulu vardır. yöntem ise dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. Japonya, Yeni Zellanda, Avustralya, Afrika,Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika yöntemi sıklıkla kullanılan ülkeler arasında sayılabilir.
Kodaly Yönteminin Felsefesi
Bir dili konuşup, yazıp, anlayabilen her insan, müziğin dilini de aynı oranda öğrenmeye yeterlidir. Müzik okur-yazarlığı, seçilmiş ufak bir azınlığın becerisi olmamalı, aksine tüm insanlığın genel bilgisinin, kültürünün bir parçası olmalıdır. daha birkaç yüzyıl önce okur-yazar olmak yalnızca elit bir tabakanın ayrıcalığı durumunda idi. Sıradan insanların okumak gibi asil bir işi başaramayacağı düşünülürdü. Bugün ise, evrensel bir boyut kazanmış olan okur-yazarlığın hakim olduğu bir dünyada bu eski düşüncenin anlamsızlığı açıkça ortadadır. İnsanların nota okumaya, sözcükleri okunmaktan daha az yetenekli olduklarını düşünmek için sebep yoktur. Nota okumak, sözcük okumak gibi öğretilebilen bir yetenektir. Eğer müzik dili daha yaygın ve bilinen bir dil olursa, müzikten alınan zevk mutlaka artacak, bununla birlikte elbette yaşama zevki de artacaktır.
Şarkı söylemek müzisyenlik için en sağlam temeldir. Çocuk müzik eğitiminde ana gereç, herhangi bir çalgı değil, çocuğun kendi sesidir. Çocuklar çok küçükken bile müziği andıran (müzikal) sesler çıkarırlar. Şarkı söylemek, bir çocuk için konuşma kadar doğal bir eylemdir. Bu doğal yeteneği kullanmak, herkesin sahip olduğu bir çalgı olan sesi eğitmek ve geliştirmek, hem etkili hem de kolaydır. Bu yolla edinilen müzik bilgileri daha kalıcı ve değerli olur.
Konuşmada kullanılan anadil, müzikte de bir araç olmalıdır. dil ve müzik, halk şarkılarında özel bir uyum içindedir. Dilin doğal vurgularını şarkının ritmini yansıtır. Öyle ki çocuk, ezgi ve sözcükleri öğrenmekle kalmaz, konuşma dilinde de akıcılık ve anlama yeteneğine sahip olur.
Anonim ve bestelenmiş olsun, eğitimde kullanılan müzik, yüksek sanat değeri taşımalıdır. Halk şarkıları, çocuklara kültürel bir kimlik vermelerinin yanı sıra geçmişin sürekliliğini de sağlarlar.
Müzik, ders izlencesinin iskeletini, yani eğitimin temelini, oluşturmalıdır. Müzik çocuğun her türlü gelişmesine (duygusal, beyinsel, estetik ve fiziksel), diğer konu ve kavramlardan çok daha fazla katkıda bulunabilir. Kodaly prensiplerine göre eğitim yapılan yerlerde çocukların diğer çocuklara oranla derslerinde daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Yapılan araştırmalar, müziğin temel ders olarak öğretildiği sınıfların, müziği yardımcı ders olarak alan, matematik ve okuma sınıflarına göre daha başarılı olduklarını göstermiştir. Bu üstünlük özellikle matematik ve okuma alanlarında da kendini göstermektedir. Ancak müziğin temel ders olarak okutulmasındaki amaç, çocukların matematik ve okuma derslerinden yüksek not almalarını sağlamak değildir. Gelecek kuşaklara daha dolu bir yaşam temin etmek, ileride hayata atıldıklarında, çalışan bir insanın, ortalama olarak sahip olduğunu, haftada elli saatlik boş zamanı doldurmalarına yardımcı olmaktır. Eğitim, insanları haftalık kırk saat çalışmanın yanı sıra, bu boş saatleri doldurmaya da hazırlamalıdır. (Choksy, 1986)
Kodaly Yönteminin Amaçları
Her çocukta var olan müzik kapasitesini en üst düzeye çıkarmak.
Müziğin dilini çocuklara öğretmek ve onları bir dille okutup, yazıp üretecek hale getirmek.
Çocukları kendi dil ve kültürlerinin ürünleri ile tanıştırmak (Halk türküleri, halk dansları gibi)
Çocukları dünyanın en büyük sanat eserleri ile tanıştırarak bu müzikleri dinlerken, çalışırken ve çözümlerken, müzik üzerine dayanan bir bilgiden kaynaklanan güven ile müziği ve yaşamı sevmelerini sağlamaktır.
Kodaly Yönteminde Çocuk Gelişimci Yaklaşım
Kodaly yöntemi, müziğin her basamağında oldukça iyi açıklanmış, yetenek ve kavramlar açısından son derece iyi bir şekilde yapılanmış, temelden en karmaşığa doğru bir sıra izleyecek şekilde düzenlenmiştir. Bu yapılanma ve düzenleme, temelde çocuğun gelişimine, dolayısıyla müzikteki gelişimine dayanmaktadır.
Bizim, anaokulu şarkıları diyebileceğimiz erken çocuk şarkıları, majör ikililer, minör üçlüler ve tam dörtlüklerden oluşan, küçük çocuklar için ideal olarak düşünülmektedir. Bu tip ezgilerde minör ikililer söylenmez. Çünkü minör ikililerin söylenmesi bazen yetişkin insanlar için bile zor olmaktadır.
Daha sonraları ses geliştikçe ve müziksel yetenekler arttıkça diyatonik majör ve minör tonlar, değişik anahtarlar, farklı söyleyiş şekilleri gibi daha değişik kavramlar sunulmaktadır. İlk seviyelerden itibaren bazı minör ikili (fa-mi/si-do) içeren şarkılarda buna dahildir. Eğer bu tip sesler zamanında verilmezse, ileri seviyelerde daha da göz ardı edilebilmekte ya da farklı problemler çıkarabilmektedir. Sözgelimi ‘’r’’ harfi söyleyemeyen bir çocuğa, bu harfin bolca işitilmesi nasıl zorunlu bir gereksinim ise, aynı şekilde ilk seviyelerdeki bir çocuğa da bazı şarkılardaki minör ikilileri doğru olarak işittirmek ve söyletmekte bir gereksinimdir.
Form, armoni, tempo, nüans gibi konularda aynı şekilde basitten karmaşığa doğru yapılandırılmıştır. Böylece beş yaşındaki çocuk, müziğin tüm öğelerini kendi kapasitesine uygun bir biçimde öğrenir. Aynı şekilde sekiz yaşındaki, on iki yaşındaki, lise çağındaki ve yetişkin bir insanda bütün öğeleri kendi kapasitelerine uygun olarak gittikçe karmaşıklaşan bir yapıyla öğrenir. Çocuk fiziksel, sosyal, duygusal, beyinsel ve estetik yönlerden geliştikçe, müzikteki gelişimi onu daha karmaşık kavramları ve yetileri kazanacak düzeye getirmektedir.
Kodaly Yönteminin Araçları
Kodaly egzersizlerinde kullanılacak araçlar;
Bağıl Solmizasyon
El işaretleri (Fanomimi)
Ritm süresi heceleri’dir.
Yöntemin ileri aşamaların başka araçlar da kullanılır. Ancak bu üçü, Kodaly öğretmenlerinin, öğrencilerine müziği okutup, yazdırabilmeleri için kullandıkları temel araçlardır.
Bağıl Solmizasyon:
Bağıl solmizasyon (bağıl solfej) hareketli do sistemi olarak da kullanılmaktadır. Hareketli do sistemi ya da bağıl solmizasyon da do majör dışındaki diğer majör tonlardaki müzikler do majöre; la minör dışındaki diğer bütün minör tonlarda minöre aktarılarak solfej yapılır. Bu durumda öğretilecek parçaların; biri mutlak tonu, diğeri de bağıl tonu olmak üzere iki solfeji bulunur. Nahtar ne olursa olsun bütün şarkılar sol anahtarına göre okunur. Bağıl solmizasyonu ‘’Okulumuz Şarkısı’’ ile örnekleyecek olursak, re majör tonundaki notaları mutlak solmizasyonu, do majör tonundaki notaları ise bağıl solmizasyonu oluşturur.
Fonomimi (El İşaretleri):
Kullanılan el işaretlerinde amaç, tonal hafızayı daha çabuk ve daha emniyetli bir şekilde ortaya çıkarmaktır.
Kodaly yönteminde el işaretleri bel hizasından başlayarak baş yüksekliğinin biraz üstüne kadar kullanılır. Bu aralık içinde her bir sesin aşamalı olarak farklı el yüksekliği ve işareti yer alır. Müzik öğretiminin işitme eğitimi, şarkı öğretimi, solfej yapma, iki sesli çalışmalar yapma, dikte çalışmaları boyutlarının hazırlık, tekrar, alıştırma, pekiştirme amaçlı etkinlikleri fonomimi denilen bu el işaretleri il gerçekleştirilir. Fonomimi ile çocuklar küçük yaşlardan başlayarak seslerin yüksekliğini somutlaştırırlar, melodiyi içten duyarak doğru bir entonasyon ile müzik okumayı öğrenirler ve müzikal bellekleri gelişir.
Çocuk tarafından sadece bir el (yazma eli) hakim el kullanılmalıdır. Her iki elin de kullanılması için alıştırma yapılmaz. Normal koşullarda sağ elini kullanan ve ilk sağ eliyle şarkı söyleyen çocuk, her iki elini kullanan çocuktan daha çabuk ve daha emniyetli bir şekilde tonal dokuları öğrenir.
Ancak öğretmen, iki ayrı perdeyi göstermek için her iki elini kullanabilir. Ya da iki sesli çalışmalarda iki ayrı grubu bu şekilde yönlendirebilir. Ya da akor değişimlerini iki eliyle gösterebilir. Bu yöntemde çok değerli bir öğretim yöntemidir.
Ritm Süresi Heceleri
Ritm süresi heceleri süre değerlerinin kavratılmasında başlangıçta kalıp olarak öğretilir. Ritm süresi heceleri ritm çubukları denilen nota başı olmayan çubuklar kullanılarak okunur. Ritm süresi heceleri aşağıdaki ritm çubukları ile kavratılır.
Çünkü ‘’Ta’’yı bağıl bir süreden çok, bir isim gibi öğrenmişlerdir. Eğer çocuklar, ritmik motifleri, seslendirilmiş olarak (perdeler üzerinde) öğrenirlerse hata oranı daha az olur.
Kodaly yaklaşımında ritm, bir dizi heceyle ifade edildiği gibi, vuruş üzerinde bağıl süreler ve dokular ile öğretilir.
Kodaly sınıflarında çocuklar heceler sistemiyle ritm okumaya başladıktan sonra gerçek ritm değerleri öğretilmeye başlanır. Gene çocuklar rahatlıkla ritm sürelerini okumaya başladıklarında bu öğretim şekli terk edilir.
Yöntem, farklı ülkelerde uygulanırken, dilden kaynaklanan zorlukları yenmek için hecelerde bir takım değişiklikler yapılabilir. Sözgelimi, Macarca’da ‘’r’’, yuvarlak ve ritmik bir sestir, ama İngilizce’de zor bir sestir ve ritm akışını engelleyeceği düşünülebilir.
Bu heceler şarkılardan alınmış motifler ve dokular (modeller) kullanılarak öğretilir. Matematiksel değerlerden çok ses ve ses bağlantıları olarak düşünülürler. Çocuklar,, süre heceleri ve ritm oluştururlarken, her sesin bir sonraki sese kadar devam etmesini sağlamak son derece önemlidir. ‘’Ta’’ dörtlük notayı temsil eder. 2/4’lük bir ölçüde ‘’Ta’’ bir vuruş boyunca sürmelidir. Sınıfta sekizlik bir sustan önce geliyormuş gibi söylenebilir.
Kodaly Yönetiminde Öğrenme Sırası
Kodaly yönteminde, çocuk gelişimindeki sıra, konulardaki öğretim sırasını da belirlemektedir. Çift zamanlı ölçüler (2/4, 4/4, 6/8), üç zamanlı ölçülerden (3/4, 9/8), daha önce öğretilir. Minör ölçüler ve majör ikililer, minör ikililerden önce verilir. Bu kararlar, küçük çocukların ne yapabilecekleri üzerine oturtulmuştur. Bununla birlikte, çocuk gelişimi üzerine yapılacak çalışmalar, öğretmene, noktalı dörtlüğü izleyen sekizliğin mi, yoksa sekizliği izleyen noktalı dörtlüğün mü daha önce öğretilmesi gerektiğini açıklamayabilir. Sıralamanın bu türden küçük ayrıntıları diğer etkenlerden kaynaklanmaktadır. Yöntemin genel hatları, çocukların olgunluk düzeylerine göre oluşturulmuştur. Genel sıralama içindeki küçük ayrıntılar, öğretimde kullanılan şarkı materyalindeki, ezgisel yapı ve ritmik şekillerin, oluş sıklığına göre belirlenmektedir.
Sıralamadaki ilk ölçüt, yani çocuk gelişimi, evrenseldir. İsviçre, Avustralya, Japonya ve Amerika’da aynı yaşlardaki çocuklar, aşağı yukarı aynı yetenekleri sergilerler. Bu ölçüte bağlı olan yönlerde benzer olmalıdır. ikinci ölçüt ise kullanılan müzik literatüründeki oluş sıklığıdır. Bu durumda ülkeler arasındaki farklılıklar gösterebileceği gibi, aynı ülkede coğrafi bölgeler arasında da farklılıklar gösterebilir.
Sıralamanın genel çizgileri değişmez prensiplere bağlı olduğu için değiştirilemez. Bununla birlikte, öğretmenin sıralamayı esnek bir faktör olarak göstermesi, bölge, kültür ve sınıf özelliklerine göre adapte etmesi, yönetimin başarısı açısından hayati önem taşır.
Halk Müziği:
Kodaly Yönteminde başlangıçta araç olarak halk müziği ezgileri kullanılır. Kodaly bunun gerekçesi olarak çocuğun önce anadilini öğrendiğini öne sürmekte, halk müziğini de müzik eğitiminde ana dil olarak görmektedir. Sonraki aşamalarda halk müziği tarzında bestelenmiş, çocuk ezgilerine ve diğer ulusların halk ezgilerine geçilebilir. Zoltan Kodaly; Bela Bartol’la birlikte bu amaçla binlerce Macar Halk Müziği’nin derlenmesini sağlamıştır.
Kodaly Yönteminde Ezgi (Melodi) Öğretimi
Oluşturulmuş ya da var olan ezgiler incelendiğinde hareket yönünün sadece kalından inceye veya inceden kalına doğru olduğu görülür. Sesler tekrarlanabilir, aralıklar ise adım adım ya da sıçrayarak hareket eder. Bu bilgiler öğrenmede çok önemli rol oynar. Ancak, çocuklara ritmik hafızalarının yardımcı olduğu kadar, tonal hafızaları yardımcı olmamaktadır.
Ezgisel kalıplar da, diğer öğretilerde olduğu gibi kolaydan zora doğru sıralanır. Ezgi öğretimindeki sıra aşağıda gösterilmiş, yeni öğretilen notanın altı çizilmiş, tonal merkez ise daire içine alınmıştır.
Kodaly Yönteminde Çokseslilik (Polifony) Eğitimi
Çok sesli şarkı söyleme işlemi, daha önceden öğretilmiş olan farklı ses yüksekliklerindeki partileri, öğrencilerin bir araya gelerek uygulaması değildir. Çocuklara söyleyecekleri şarkıları bir bütün olarak duyma konusu erken yaşlardan itibaren yavaş yavaş verilmelidir. Tek sesli söyleme ile çok sesli söyleme nitelik açısından da ele alınmalı, çok sesli söyleme işinin eğitimle kazandırılabilecek bir beceri olduğu unutulmamalı ve çocuklar için anaokulu düzeyinden itibaren bu alandaki eğitim süreci başlatılmalıdır. Kodaly okullarında çok sesli şarkı söyleme eğitiminde şu sıra uygulanmaktadır. (Herboly-Koscar, 1984)
Yorumlar