Ana içeriğe atla

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

ALIŞTIRMALAR: FONETİK

ALIŞTIRMA: FONETİK

Ünlüler

A
Konuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (a) vardır. Bunlardan biri (kalın a) diğeri de (ince a) dır. Her iki (a) bazen uzun, bazen kısa okunabilir. Bu iki (a) yı söylerken birbirinden ayırt etmek için (ince a) nın üzerine şu ( ^ ) işareti koyarak gösterelim.

Kalın A
Şu şekilde söylenir: Dil doğal duruşunu değiştirerek ortaya doğru biraz yükselir, dudaklar hareketsiz, yanaklar gevşek ve çeneler açık. aaa aaaa aaaa

Elâlem ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp aladanalanamadık. Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini. Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar.

İnce A
(Kalın a) ya oranla daha ileriden söylenen bir ünlüdür. Dilimize geçen yabancı kelimelerden gelmiştir. Bu kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: lâla, lâstik, hâl. hâlbuki, lâf, lâkırdı, lâle, lâl, kâse, lâle, lânet, lâzım, kâzım, kâtip gibi.

Lâla lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi.

Uzun A
Bunu da (â) şeklinde gösterelim :

Önek: Nâne, nâdir, nâme, câhil, câhit, seyahât, sâdık, sâbit, kâtil, nâzik târih, mâvi, hâttâ, hârf, dikkât, şefkât, kabahât, sıhhât, nâmus, nâne, nâsihat,

E
Konuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (e) vardır. Bunlardan biri (açık e) diğeri de (kapalı e) dir. Bu iki (e) yi söylerken birbirinden ayırt etmek için (kapalı e) nin üzerine şu (') işareti koyarak (açık e) den ayıralım. eee eeee eeee

Açık E
(Açık e) şu şekilde söylenir: Çeneler (a) ünlüsünde olduğu gibi, dil ileri doğru yükselir. Kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Eş, sen, sene- Edebi edepsizden öğren:
Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver:
Evlinin bir evi, evsizin bin evi var.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var. -
Sen dede ben dede bu atı kim tımar ede.


Kapalı E
(Kapalı e) şu şekilde söylenir: dudak kenarları kulaklara doğru biraz yaklaşıp çeneler hafifçe sıkılır.

Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi.

I
Şu şekilde söylenir: Çıkış noktası damağın arka kısmındadır. Dudakların köşesi kulaklara doğru açılır. Dil damağın arkasına doğru toplanarak dar bir geçitten havayı bırakır. Dilimizde (ı) ünlüsü kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Isı, ıslık, ılıcalı ıııı ııı ııııı
- Ihlamuru ısıt:
Tıkır tıkır: Mırıl mırıl: Şıkır şıkır.
Yığın yığın, kıpır kıpır, gıcır gıcır, ıslak ıslak, pırıl pırıl, fırıl fırıl, zırıl zırıl.


İ
Şu şekilde söylenir: Çıkış noktası damağın ön kısmındadır. Dudakların köşesi kulaklara doğru açılır, dil damağın iki yanına dayanarak dar bir geçitten havayı bırakır. Kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: İz, dil, izci iii iiiii iiiii


İki dinle bir söyle- iki el bir baş içindir.

Dilimizde süresi uzun olan (i) lere rastlanır:

İcat, biçare, bitap, bitaraf, veli, fenni, fiziki, cani, hayati, nihai, fuzuli, deruni

O
Konuşma dilimizde kalın ve ince olmak üzere iki ayrı O vardır.

Kalın O
Çeneler açık, dudaklar birbirine yakındır ve ağız içi yuvarlaktır. Kelime başlarında sık rastlanır. Örnek: Ot, ova, ocak, olmak, ordu, oda, orman, ortak, bando, banyo, biblo, bono, fiyasko, tango, solo, fono, foto, radyo, stüdyo, şato, tempo, vazo, Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz. oooo oooo ooo

İnce O
Biraz daha ileriden daha az yuvarlak yapılarak söylenir.

Lobutları loş locasında notalıyan normâl lort losyoncusunun lokantasında nohutları lokumlarla karıştırdı.

Ö
Çeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir. dudakların alt ve üst köşeleri birbirine yaklaşıp ağız küçük bir yuvarlak gibi olur. (ö) ünlüsü çoğunlukla kelime başında bulunur. ööö ööö öööö

Örnek: öbek, öc, ödenek, ödünç, ödeşmek, ödev, öfke, öğrenmek, öğrenim, öğretim, öğünmek, öğüt, ökçe, öksürük, örs

- Ölenle ölünmez. - Ölüm kalım bizim için. - Önce düşün. sonra söyle. - Öfkeyle kalkan zararla oturur.

U
Konuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (u) vardır. Bunlardan biri (kalın u) diğeri de (ince u) dur.

Kalın U
Çeneler açık, dudaklar birbirine iyice yaklaşık ve ağız tam bir küçük yuvarlak olur. Örnek: Uç, ucuz, uçak, uçurum, uykucu, ulu uuu uuu uuu

Unkapanı uğradığı uğursuzluktan upuzun uzandı.

İnce U
(Kalın u) ya oranla daha ileriden söylenir. Ünlüsü çoğunlukla yazıda (ü) ünlüsü ile gösterilir. Örnek: Rûya, rûzgâr, hûlya, gûya, lûzûm, lûtfen, lûgat, nûr, nûmara, Nûri,

Gûya Hûlya rûyasında Lûtfi'ye nûmaralı nûtuk söyliyerek lûtfetmiş.

Ü
Çeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir. Dudakların alt ve üst köşeleri birbirine iyice yaklaşır ve büzülür. (ü) ünlüsüne dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda sık rastlanır. Örnek: Üç, üçgen, üçlü, üçüz, üflemek, ülker, ülkü, ün, ünlem, ünlü, üreme, ürkek ,ürpermek, üzüm, üstün, üşenmek, ütü üüü üüü

- Üzüm üzüme baka baka kararır. -Ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü. -Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.

Ünsüzler

B
Dudakların birleşip açılmasıyla meydana gelir. Kelimenin başında veya ortasında bulunur. Kelime başında örnek: Baş, boş, bıçak, biber Kelime sonunda (p)ye dönüşür. Örnek: Kitap, kap, hesap, çorap. Ancak kelime sonunda ünlü bulunursa eski konumuna döner: Örnek: Kitabı, dolabı, kabı, hesabı

Gerçekte (p) ile biten kelimeler ise değişmezler.
Örnek: sap-sapı, çöp-çöpü, top-topu, tüp-tüpü, küp-küpü, kulp-kulpu, hap-hapı,

Bi Be Ba Bo Bu Bö Bü Bı
Bip Bep Bap Bop Bup Böp Büp Bıp

Bil Bel Bal Bol Bul Böl Bül Bıl
Bir Ber Bar Bor Bur Bör Bür Bır

Bit Bet Bat Bot But Böt Büt Bıt
Bis Bes Bas Bos Bus Bös Büs Bıs


Babasının benekli bıldırcını bitişik bostanda böceklerden bunalarak büzüldü.

C
Dişler birbirine yaklaşık, dil ucu dizlerin ön kenarına yayılmış, alt çene aşağı düşerek çıkar. Örnek: Cam. caba, cacık, coşkun, cömert, cüce, cümle. Kelime sonunda (ç) olur.
Ci Ce Ca Co Cu Cö Cü Cı
Cip Cep Cap Cop Cup Cöp Cüp Cıp

Cik Cek Cak Cok Cuk Cök Cük Cık
Cit Cet Cat Cot Cut Cöt Cüt Cıt


Cambaz Cevat cılız cimri coşkunla cömertliğe cumbada cüret ettiler.

Ç

C harfinden biraz daha sert olarak çıkar. Çıkış biçimi aynıdır.
Çi Çe Ça Ço Çu Çö Çü Çı
İç Eç Aç Oç Uç Öç Üç Iç

Çip çep Çap Çop Çup Çöp Çüp Çıp
Tiç Teç Taç Toç Tuç Töç Tüç Tıç

Piç Peç Paç Poç Puç Pöç Puç Püç Pıç
Şiç Şeç Şaç Şoç Şuç Şöç Şuç Şüç Şıç


Çardaklı çeşmedeki çırak, çiçekleri, çorbanın çöreğini ve çuvalları çürüttü.

D
Dilin damağın ön kısmına üst diş köklerine dokunmasıyla çıkarılır.

Örnek: Dam, dal, dar, dış, diş, dadı, dede, deney,-demir,

Kelime sonunda (t) olur. Yalnız anlamlan ayrı olup söylenişleri benzeyen bir kaç kelimeyi birbirinden ayırmak için (d) olarak yazılır. Örnek: Ad (isim), at (hayvan), od (ateş), ot (bitki), had (derece), hat (çizgi)
Di De Da Do Du Dö Dü Dı
Dip Dep Dap Dop Dup Döp Düp Dıp

Dik Dek Dak Dok Duk Dök Dük Dık
Dit Det Dat Dot Dut Döt Düt Dıt

Dir Der Dar Dor Dur Dör Dür Dır
Diz Dez Daz Doz Duz Döz Düz Dız


Davulcu dede dışarlıklı dikişçiyi dolandırırken dönemecin duvarından düştü.

F
Üst kesici dişler alt dudağın üstüne dokunup açılmasıyla çıkarılır. Dilimizde çoğunlukla kelime başında, pek seyrek olarak da ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Fal, fil, fakat, falaka, falanca, faraş, felek, ferman, fasafiso, federasyon, felâket, felç, fevkalâde, frak, fitre, film·, fayans, fötr, fonojenik, futbol, füze
Fil Fel Fal Fol Ful Föl Fül Fıl
Fit Fet Fat Fot Fut Föt Füt Fıt

Fip Fep Fap Fop Fup Föp Füp Fıp
Fif Fef Faf Fof Fuf Föf Füf Fıf


G
Dil sırtının damağın gerisini, bir de damağın daha ön kısmını kapatmasıyla meydana gelir. Örnek: Gaga, gagalamak, gam, galiba, gar, garaj, gargara, gazete, gelincik, göçmen, gölge, gönye, görev, güzellik.

(G) ünsüzünün iki çıkış noktası vardır. İnce ünlülerle damağın ön kısmından çıkar. Örnek: Gâh, gel, gör, git, gûya, güç. Kalın ünlülerle damağın gerisinden çıkar. Örnek: Gar, gıcık, gocuk, guguk, gibi.
Gi Ge Ga Go Gu Gö Gü Gı
Gik Gek Gak Gok Guk Gök Gük Gık

Gip Gep Gap Gop Gup Göp Güp Gıp
Gif Gef Gaf Gof Guf Göf Güf Gıf

Gil Gel Gal Gol Gul Göl Gül Gıl
Gir Ger Gar Gor Gur Gör Gür Gır


Galip Geyvede gır gır giden gocuklu göçmen gururluya güldü.

Ğ
Dilimizde varlığını ancak kendinden evvel gelen ünlünün süresini uzatmakla hissettirir. Kelime başında bulunmaz, iki ünlü arasında ise ikili ünlü meydana getirir. Örnek: Boğaz-boaz, doğal -doal, yoğurt - yourt

Konuşma dilimizde bazan y ve v seslerine döner.
Örnek: Eğer-eyer, diğer-diyer, soğuk-sovuk

Ği Ğe Ğa Ğo Ğu Ğö Ğü Ğı
Ğir Ğer Ğar Ğor Ğur Ğör Ğür Ğır

Ğip Ğep Ğap Ğop Ğup Ğöp Ğüp Ğıp
Ğil Ğel Ğal Ğol Ğul Ğöl Ğül Ğıl


H
Bir soluk harfi olup ağzın (kalın a) ünlüsünü çıkardığı durumla meydana gelir. Örnek: Habbe, haberci, haber, hacamat, hacı, hacıyatmaz, hadde, hademe, hafız, hafif, hafta, hakiki, hakir, hâlbuki, hallac, hassâs, hece, hımhım, hipnotizma, hokkabaz, hulâsa, hulyalı, hüner, hücum, hücre, hüviyet,
Hi He Ha Ho Hu Hö Hü Hı
Hih Heh Hah Hoh Huh Höh Hüh Hıh

Hip Hep Hap Hop Hup Höp Hüp Hıp
Hit Het Hat Hot Hut Höt Hüt Hıt

Hil Hel Hal Hol Hul Höl Hül Hıl
Hir Her Har Hor Hur Hör Hür Hır


Habeş hemşire hırkalı hizmetçi hoppa hödüğe hurmaları hürmetle sundu.

J
Dişler birbirine, dil sırtı da katı damağa yaklaşır, havanın dil ortasından sızmasından meydana gelir. Örnek: Jale, Japon, jandarma, jambon, jelâtin, jeoloji, jeolog, j jest, jilet, jübile, jüri.Halk arasında (j) ünsüzünün (c) olduğu görülür.
Örnek:Japon- Capon, jandarma - candarma, panjur = pancur, jurnalcı = curnalcı,

Ji Je Ja Jo Ju Jö Jü Ji
Jij Jej Jaj Joj Juj Jöj Jüj Jıj

Jir Jer Jar Jor Jur Jör Jür Jır
Jil Jel Jal Jol Jul Jöl Jül Jıl

Jip Jep Jap Jop Jup Jöp Jüp Jıp
Jis Jes Jas Jos Jus Jös Jüs Jıs


Japon jeolog jiletini jurnalıyle jüriye verdi.

K
Dil sırtının damağın gerisini, bir de damağın daha ön kısmını kapatmasıyla meydana gelir. İnce ünlülerle damağın ön kısmından kalın ünsüzlerle ise arka kısmından çıkar.
Örnek1: Kel, kir, kör, kâtip kâhya, Örnek2: Kaba, kaya, kaçak, kadastro, kadın kadife, kalp, kal

Ki Ke Ka Ko Ku Kö Kü Kı
Kik Kek Kak Kok Kuk Kök Kük kık

Kil Kel Kal Kol Kul Köl Kül Kıl
Kir Ker Kar Kor Kur Kör Kür Kır

Kip Kep Kap Kop Kup Köp Küp Kıp
Kit Ket Kat Kot Kut Köt Küt Kıt


Kara ketenlik külahlı kuş kara kediyi yedi

L
Dil ucu damağın ön kısmına(lale), bir de daha gerisine(olay) dayanır, hava dilin yanlarını titreterek sızar.
Örnek: lâbirent, lâboratuvar; lâcivert; lâçka, lâdes, lâf, lâkap, lâhana, leylâk, leziz, limon, lise, litografya, liyakat, löca, lödos, lökanta, lokma, lökomotif, lösyon, löş,

Li Le La Lo Lu Lö Lü Lı
Lil Lel Lal Lol Lul Löl Lül Lıl

Lir Ler Lar Lor Lur Lör Lür Lır
Lip Lep Lap Lop Lup Löp Lüp Lıp

Lit Let Lat Lot Lut Löt Lüt Lıt
Lin Len Lan Lon Lun Lön Lün Lın


(L) ünsüzü bazı kelime ortalarında ve sonlarında kaybolur, Örnek: Nası şey = nasıl şey, kak ordan = kalk ordan, Adi konuşmada (r) ünsüzünün (l) olduğuna sık rastlanır. Buna (Leleşme) denir.Önek: Birader-bilâder, Berber-belber, servi - selvi, serbest = selbes, bâri = bâli, diye= diyelek, kerli ferli = kelli felli, zemberek -zembelek, merhem - melhem, terlik = tellik, amerikan = amelikan

M
Dudakların birleşip açılması ve damağın hafif alçalmasıyla meydana gelir. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Maalesef, macera, maç, madalya, maalmemnuniye, maarif, modern, mücevher, madenî, manzume, müzakere, mütemmim
Mi Me Ma Mo Mu Mö Mü Mı
Mip Mep Map Mop Mup Möp Müp Mıp

Mir Mer Mar Mor Mur Mör Mür Mır
Mil Mel Mal Mol Mul Möl Mül Mıl

Min Men Man Mon Mun Mön Mün Mın
Mim Mem Mam Mom Mum Möm Müm Mım


Muhallebici melankolik Mısırlı Mirza modern mösyöyle Muradiyede müzik dinledi

N
Dilin damağın ön kısmına, diş köklerine dayanıp açılmasıyla meydana gelir: Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur.
Örnek: Nasır, nadan, nadide, nafaka, nafile, naftalin, nakil, nakit , nal nalbant, namaz, namus, nankör, narin, narkoz, nâsihat, nâzım, nazik, nesir, nezaket, nilüfer, nisan

Ni Ne Na No Nu Nö Nü Nı
Nip Nep Nap Nop Nup Nöp Nüp Nıp

Nil Nel Nal Nol Nul Nöl Nül Nıl
Nir Ner Nar Nor Nur Nör Nür Nır

Nim Nem Nam Nom Num Nöm Nüm Nım
Nin Nen Nan Non Nun Nön Nün Nın


Namlı nane nini nini naneleri numaraladı

P
Dudakların birleşip açılmasıyla ve açılma sırasında dışarıya hava fırlamasıyla meydana gelir. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Paça, paçavra, paket, pala, palamut, panorama, pansiyon, pantolon, papatya, paragraf, paramparça, paraşüt, paratoner, parazit, patinaj, pedagoji, plak, plaka, plan, planör, politika, porselen, porsiyon, program, projeksiyon, protesto, psikoloji,
Pi Pe Pa Po Pu Pö Pü Pı
Pip Pep Pap Pop Pup Pöp Püp Pıp

Pil Pel Pal Pol Pul Pöl Pül Pıl
Pir Per Par Por Pur Pör Pür Pır

Pit Pet Pat Pot Put Pöt Püt Pıt
Pis Pas Pos Pus Pös Püs Pıs


Palavracı peltek pısırık pişkin poturlu porsuk pulcu püskürdü.

R
Dil ucunun yukarıdaki kesici dişlere yakın noktayla meydana getirdiği kapağın bir çok defa açılıp kapanmasıyla meydana gelir. Kelime başında bulunan (R) kolay söylenir. Fakat kelime sonlarındaki (R) ünsüzlerine önem verilmezse anlaşılması güç olur. Örnek: Rabıta, radyatör, radyografi, rahat, roket, raket, ramazan, randevu raptiye, rol, reçete, rehber, rehin, rejisör, rakip, reklâm, rekor, repertuvar, reverans, rezonans, riyakâr, romatizma, rota, rozet, röportaj, rûya, rûzgâr,
Ri Re Ra Ro Ru Rö Rü Rı
İr Er Ar Or Ur Ör Ür Ir

Rir Rer Rar Ror Rur Rör Rür Rır
Tir Ter Tar Tor Tur Tör Tür Tır

Fri Fre Fra Fro Fru Frö Frü Frı
Gri Gre Gra Gro Gru Grö Grü Grı


Radyolu ressam Ramis Rasimin romanıyla röportaj yaptı

S
Dudaklar açıktır, dilin ucu alt diş köklerine yaklaşır ve hava dilin arasından tonsuz olarak sızar. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Sap, saat, sabah, sabotaj, saman, servis sıska, seksek senaryo, stüdyo, spiker, smokin, hassas, kasa gibi...
Si Se Sa So Su Sö Sü Sı
Sil Sel Sal Sol Sul Söl Sül sıl

Sir Ser Sar Sor Sur Sör Sür Sır
Sis Ses Sas Sos Sus Sös Süs Sıs

Siş Seş Saş Soş Suş Söş Suş Sış
İsi Ese Asa Oso Usu Ösö Üsü Isı


Sandıklıda sepetleri sıralı simitçi sofrada sökülen sucukları süpürdü

Ş
Dişler birbirine, dil sırtı da katı damağa yaklaşır, hava dilin ortasından çıkar. Örnek: şantaj, şantiye, şafak, şahin, şakşakçı, şimendifer, şimşek, şarapnel, şarjör, Şifre, şövale, şüphe, şölen,
Şi Şe Şa Şo Şu Şö Şü Şı
Şil Şel Şal Şol Şul Şöl Şül Şıl

Şir Şer Şar Şor Şur Şör Şür Şır
Şis Şes Şas Şos Şus Şös Şüs Şıs

Şiş Şeş Şaş Şoş Şuş Şöş Şüş Şış
Şiz Şez Şaz Şoz Şuz Şöz Şüz Şız


Şamlı şemsek şimşir şafak şakşaklandı

T
Dilin damağın ön kısmına diş köklerine dayanıp açılmasıyla meydana gelir:. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Tabak, taban, tabela, tablet, tablo, talih, tarih, tapu, tatil, teklif, tekzip, telefon, teleskop, televizyon, telgraf, temenni, tempo, temsil, tentene, tepki, terlik, termos, testere, transatlantik, transformatör, trapez, titiz, tiyatro, tren, tribün, turp, turnike, tünel,
Ti Te Ta To Tu Tö Tü Tı
Tik Tek Tak Tok Tuk Tök Tük Tık

Tir Ter Tar Tor Tur Tör Tür Tır
Tit Tet Tat Tot Tut Töt Tüt Tıt

Tis Tes Tas Tos Tus Tös Tüs Tıs
Tiş Teş Taş Toş Tuş Töş Tüş Tış


Tatar tepsici tıknaz titiz Tosun tömbekici tulumbacıyla tütün tüttürdü.

V
Üst kesici dişler alt dudağın üstüne dokunur. Dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Vade, vadi, vagon, vahşi, vakit, vantilâtör, vapur, varil, varis, vasiyet, velvele, vergi, vestiyer, vesvese,
Vi Ve Va Vo Vu Vö Vü Vı
Viv Vev Vav Vov Vuv Vöv Vüv Vıv
Vil Vel Val Vol Vul Völ Vül Vıl
Vir Ver Var Vor Vur Vör Vür Vır
Vis Ves Vas Vos Vus Vös Vüs Vıs
Viş Veş Vaş Voş Vuş Vöş Vüş Vış

Velveleli vasi vesvese vadide vagon verdi

Y
Dil ortasıyla ön damak arasından çıkar. Dilimizde kelime başında ortasında ve sonunda bulunur. Örnek: Yaba, yaban, yağmur, yalan, yamyam, yankı, yan, yarış, yaz, yaş, yangın, yayan, toy, çay
Yi Ye Ya Yo Yu Yö Yü Yı
Yiy Yey Yay Yoy Yuy Yöy Yüy Yıy
Yil Yel Yal Yol Yul Yöl Yül Yıl
Yir Yer Yar Yor Yur Yör Yür Yır
Yis Yes Yas Yos Yus Yös Yüs Yıs
Yiz Yez Yaz Yoz Yuz Yöz Yüz Yız

Yalvaçlı yelpazeli yıldız yirmi yoksul yörükle yumurtalarını yükledi.

Z
Dilin ucu alt diş köklerine yaklaşır, hava dilin arasından tonlu olarak çıkar. Kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur. Örnek; Zafer, zahire, zahmet, zakkum, zalim, zaman, zambak, zamk, zar, zarar, zarf, zemzem, zenci, zerdali,
Zi Ze Za Zo Zu Zö Zü Zı
Zip Zep Zap Zop Zup Zöp Züp Zıp
Zil Zel Zal Zol Zul Zöl Zül Zıl
Zir Zer Zar Zor Zur Zör Zür Zır
İzi Eze Aza Ozo Uzu Özö Üzü Izı
Ziş Zeş zaş Zoş Zuş Zöş Züş Zış

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'deki - Ülkemizdeki Başlıca Müzik Türleri

TÜRKİYE’DEKİ BAŞLICA MÜZİK TÜRLERİ  Halk müziği : Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen yöresel etnik müziklerin tümüdür. Yapısal olarak folklorun bir parçasıdır. Anadoluhalk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir. Türk halk müziği formları : Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Kırık Hava : Ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Uzun Hava : Geleneksel Türk halk müziğinde genel olarak serbest ritmli (usulsüz) olarak söylenen ezgi türüdür.  Başlıca formları, bozlak , gurbet havası, hoyrat , divan, yol havası, Arguvan ağzı, Çamşıhı ağzı, maya , barak ağzı ve müstezattır. Başlıca çalgılar : Bağlama ( Saz ), Kaval , Kemençe ...

Masal ( DağLar Ardında bir Orman Varmış ) Nota EşLik Melodika&Blok Flüt

Dağlar ardında bir orman varmış ( 2 ) Orda bütün hayvanlar mutlu yaşarmış ( 2 ) Bir insan gelmiş çok da zalimmiş ( 2 ) Vurmuş bir bir onları kesmiş ormanı ( 2 ) Yağmur yağmamış güneş açmamış. ( 2 ) O zalimin sonunu gören olmamış ( 2 ) --------------------- Söz-Müzik: Salih AYDOĞAN EşLik: Y. BİŞGEN

Ortaokul Müzik Dersi Notları Hakkında / Kaç Not Vereceğiz?

EKLEME :  26 Temmuz 2014   Ölçme Değerlendirme Yönetmeliği ' nde yapılan değişikliğe göre en az ( ikisi   sınav  --e-okulda   sınav bölümüne yazılacak-- biri ders içi etkinlik ) 3 not girilecek . Performans görevi kaldırıldı ya hani... artık en az 4 not verme zorunluluğu yok anlayacağınız. a) Haftalık ders saati üç ve üçten az olan derslerde iki, üçten fazla olan derslerde ise üç sınav yapılır. Sınavların zamanı, en az bir hafta önceden öğrencilere duyurulur. Bir sınıfta/şubede bir günde yapılacak sınav sayısı 8 inci sınıfta üçü, diğer sınıflarda ikiyi geçemez. Sınavların süresi bir ders saatini aşamaz. Zümrelerde iki sınav bir ders ve etkinliklere katılım notu verilecektir diye karar almak gerekir (sınavlardan birisi yazılı yapılacaksa bu da belirtilmelidir) Hangi ölçeği kullanacağımıza da kendimiz karar verip zümreye yazıyoruz. Sınavlardan birisini isterseniz yazılı yapabilirsiniz ama ben ikisini de uygulama şeklinde yapıyorum ve değerlendirme ölçeği ha...