Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
ÇAN
Geçmişi tarih öncesine dayanan çok eski bir enstrümandır. Çanın alaşımı % 78 oranında bakır, % 22 de
kalaydan bileşir. Alaşımın çanın neresinden azaltılacağı belirlenmiştir. Çünkü bunlar her armoniğin çıktığı yerlerdir. Çanın üzerindeki alaşım azaltılıp artırılarak akort yapılır.
Çan sallanmağa başlarken, tokmakla vurularak ses çıkartılır. En dolgun ses, içten vuran tokmakla elde edilir. Dıştan vuran çekiç kullanılırsa, çıkan ses çok madeni olur. Çok dokunaklı bir sesi vardır. Günümüzde çanı sallamak için elektrik motor kullanılmaktadır.
DAVUL
Kelime anlamı “bir nesnenin diğerine vurması” dır. Davul yaklaşık olarak 200 yıl önce orkestraya katılmıştır.
Bir metal çerçevenin üzerinden sıkıca geçirilmiş iki plastik veya dana derisi ile kaplanmıştır.
Davulun bir yüzündeki deri kalın, diğer yüzündeki deri ise daha incedir. İnce kısım keçi, kalın kısım ise koyun derisinden yapılmaktadır. Kalın derinin olduğu kısma Tokmak, ince derinin olduğu kısma ise ağaçtan yapılan ince çubuk vurularak çalınmaktadır. Deri veya ipten örme bir kayış yardımıyla omuza asılarak çalınmaktadır.
Asya ,Afrika,Orta doğu,Amerika ve Avrupa da birçok değişik kültürün müzik tarzını temsil eder. Belli bir sesi yoktur.
Orduların sürekli çalgısı olan davul, kısa zamanda orkestra ve operalarda yer almıştır. Bu çalgının çalıcısı, çok iyi bir kulak yeteneğine sahip olmalıdır.
KARİYON
Aynı zamanda orkestra zilleri diye bilinen Glockenspiel (kariyon) Alman kökenli bir kelimedir ve “çan çalmak” anlamına gelir. Küçük bir ksilofon gibidir fakat çelik çubuklardan yapılmıştır. Tipik olarak metal yada tahta çubuklarla çalınır.
Etkileyici, parlak ve yüksek tonlarda sese sahiptir.
KASTANYET
Kastanyet genellikle sert ağaç veya fildişinden içi oyularak yapılan ve birbirine bağlı iki parçadan oluşan bir enstrümandır. Kastanyetin iki parçasından biri "hembra" dişi, öbürü "macho" erkek seslidir. İpleri orta parmaklara takılarak, avuçların içinde tutulur ve avuçların açılıp kapanmasıyla birbirine vuran kastanyetler ses çıkartır.
Kastanyet kelime olarak kestaneden gelmesine rağmen armuda benzer. İspanyol dansçılarının kullandığı bir enstrümandır.
KSİLOFON
Ksilofon’un ,Güney Asya dan çıktığı sanılmaktadır ve 16.yy da Avrupa orkestralarına girmiştir. Küçükten büyüğe doğru uzayan, yan yana sıralanan, tahta veya alaşım düzlemlerinden yapılmıştır. 2 adet tokmağın düzlemler üzerine vurulmasıyla değişik sesler çıkar.
Açık havada duyulamayacak kadar güçsüz bir sesi vardır. Saint - Saens (ölüm Dansı) ve Danimarkalı besteci H.Chr.Lumbye' in yapıtlarıyla çağdaş orkestraya girdi. Masalsı duyguları başarıyla tanımlar.
TEF
Türk, Arap ve Hint müziğinde kullanılan bir çalgıdır. 6-8 santim kalınlığındaki kasnağa gerçek veya suni deri gerilmiştir. Çevresinde şıngırdayan ziller vardır ve sallanıp, elle vurularak ses çıkartır. İdeal çapı 25 cm'yi geçmemelidir.
İlk tefler Türk ordusunda çalınmaya başlamıştır.
Mozart tefi müziğinde ilk defa 1872' de kullandı. Akort edilebilen tefler de vardır.
TİMPANİ
"Timpani" sözcüğü İtalyanca'da 'davullar' anlamına gelir. Orkestra davulu olarak da bilinen timpani, 300 yıl öncesi kullanılan ilk davuldur. Kökenleri Asya ve Afrika'ya dayanır. Geniş, altı yuvarlak, bakır bir çanak üzerine dana derisi veya plastik gerilerek yapılır. Ses düzeni, deriyi gövdeye birleştiren çemberin etrafındaki kelebekleri sıkmak veya gevşetmek yoluyla yapılır. Günümüzde bu sistem artık anahtarlarla veya küçük pedallarla sağlanmaktadır.
Büyüklü küçüklü iki parçadan oluşur. İhtiyaç duyulan ses perdesine göre beş taneden oluşan set halinde de çalınabilir. 2,5 oktav ses aralığına sahiptir.
Üç çeşidi vardır:
a. Büyük Timbal : 80 cm.
b. Orta Timbal : 74 cm.
c. Küçük Timbal : 68 cm.
Ordularda uzun süre kullanılmıştır. 17.yüzyılın ortalarından sonra sıklıkla kullanıldığı orkestraların ve çok sesli müziğin olmazsa olmaz enstrümanıdır.
ÇELİK ÜÇGEN
Üçgen biçiminde çelikten yapılmış ve bir çubukla vurularak çalınan bir çalgıdır.
Çanı anımsatan neşeli ve sevimli kavramlarını iyi yansıtabilen bir sesi vardır. Orkestraya 1700'lerin sonlarında katılmıştır.
VİBROFON
Maden çubukların üstüne tokmaklarla vurularak çalınan, her bir çubuğun altında bulunan borunun içindeki havanın, elektronik araçla titreştirilmesiyle elde edilen tınıya sahip çalgıdır. Bu sesi geniş bir alana yaymaya yarar.
Geçmişi tarih öncesine dayanan çok eski bir enstrümandır. Çanın alaşımı % 78 oranında bakır, % 22 de
kalaydan bileşir. Alaşımın çanın neresinden azaltılacağı belirlenmiştir. Çünkü bunlar her armoniğin çıktığı yerlerdir. Çanın üzerindeki alaşım azaltılıp artırılarak akort yapılır.
Çan sallanmağa başlarken, tokmakla vurularak ses çıkartılır. En dolgun ses, içten vuran tokmakla elde edilir. Dıştan vuran çekiç kullanılırsa, çıkan ses çok madeni olur. Çok dokunaklı bir sesi vardır. Günümüzde çanı sallamak için elektrik motor kullanılmaktadır.
DAVUL
Kelime anlamı “bir nesnenin diğerine vurması” dır. Davul yaklaşık olarak 200 yıl önce orkestraya katılmıştır.
Bir metal çerçevenin üzerinden sıkıca geçirilmiş iki plastik veya dana derisi ile kaplanmıştır.
Davulun bir yüzündeki deri kalın, diğer yüzündeki deri ise daha incedir. İnce kısım keçi, kalın kısım ise koyun derisinden yapılmaktadır. Kalın derinin olduğu kısma Tokmak, ince derinin olduğu kısma ise ağaçtan yapılan ince çubuk vurularak çalınmaktadır. Deri veya ipten örme bir kayış yardımıyla omuza asılarak çalınmaktadır.
Asya ,Afrika,Orta doğu,Amerika ve Avrupa da birçok değişik kültürün müzik tarzını temsil eder. Belli bir sesi yoktur.
Orduların sürekli çalgısı olan davul, kısa zamanda orkestra ve operalarda yer almıştır. Bu çalgının çalıcısı, çok iyi bir kulak yeteneğine sahip olmalıdır.
KARİYON
Aynı zamanda orkestra zilleri diye bilinen Glockenspiel (kariyon) Alman kökenli bir kelimedir ve “çan çalmak” anlamına gelir. Küçük bir ksilofon gibidir fakat çelik çubuklardan yapılmıştır. Tipik olarak metal yada tahta çubuklarla çalınır.
Etkileyici, parlak ve yüksek tonlarda sese sahiptir.
KASTANYET
Kastanyet genellikle sert ağaç veya fildişinden içi oyularak yapılan ve birbirine bağlı iki parçadan oluşan bir enstrümandır. Kastanyetin iki parçasından biri "hembra" dişi, öbürü "macho" erkek seslidir. İpleri orta parmaklara takılarak, avuçların içinde tutulur ve avuçların açılıp kapanmasıyla birbirine vuran kastanyetler ses çıkartır.
Kastanyet kelime olarak kestaneden gelmesine rağmen armuda benzer. İspanyol dansçılarının kullandığı bir enstrümandır.
KSİLOFON
Ksilofon’un ,Güney Asya dan çıktığı sanılmaktadır ve 16.yy da Avrupa orkestralarına girmiştir. Küçükten büyüğe doğru uzayan, yan yana sıralanan, tahta veya alaşım düzlemlerinden yapılmıştır. 2 adet tokmağın düzlemler üzerine vurulmasıyla değişik sesler çıkar.
Açık havada duyulamayacak kadar güçsüz bir sesi vardır. Saint - Saens (ölüm Dansı) ve Danimarkalı besteci H.Chr.Lumbye' in yapıtlarıyla çağdaş orkestraya girdi. Masalsı duyguları başarıyla tanımlar.
TEF
Türk, Arap ve Hint müziğinde kullanılan bir çalgıdır. 6-8 santim kalınlığındaki kasnağa gerçek veya suni deri gerilmiştir. Çevresinde şıngırdayan ziller vardır ve sallanıp, elle vurularak ses çıkartır. İdeal çapı 25 cm'yi geçmemelidir.
İlk tefler Türk ordusunda çalınmaya başlamıştır.
Mozart tefi müziğinde ilk defa 1872' de kullandı. Akort edilebilen tefler de vardır.
TİMPANİ
"Timpani" sözcüğü İtalyanca'da 'davullar' anlamına gelir. Orkestra davulu olarak da bilinen timpani, 300 yıl öncesi kullanılan ilk davuldur. Kökenleri Asya ve Afrika'ya dayanır. Geniş, altı yuvarlak, bakır bir çanak üzerine dana derisi veya plastik gerilerek yapılır. Ses düzeni, deriyi gövdeye birleştiren çemberin etrafındaki kelebekleri sıkmak veya gevşetmek yoluyla yapılır. Günümüzde bu sistem artık anahtarlarla veya küçük pedallarla sağlanmaktadır.
Büyüklü küçüklü iki parçadan oluşur. İhtiyaç duyulan ses perdesine göre beş taneden oluşan set halinde de çalınabilir. 2,5 oktav ses aralığına sahiptir.
Üç çeşidi vardır:
a. Büyük Timbal : 80 cm.
b. Orta Timbal : 74 cm.
c. Küçük Timbal : 68 cm.
Ordularda uzun süre kullanılmıştır. 17.yüzyılın ortalarından sonra sıklıkla kullanıldığı orkestraların ve çok sesli müziğin olmazsa olmaz enstrümanıdır.
ÇELİK ÜÇGEN
Üçgen biçiminde çelikten yapılmış ve bir çubukla vurularak çalınan bir çalgıdır.
Çanı anımsatan neşeli ve sevimli kavramlarını iyi yansıtabilen bir sesi vardır. Orkestraya 1700'lerin sonlarında katılmıştır.
VİBROFON
Maden çubukların üstüne tokmaklarla vurularak çalınan, her bir çubuğun altında bulunan borunun içindeki havanın, elektronik araçla titreştirilmesiyle elde edilen tınıya sahip çalgıdır. Bu sesi geniş bir alana yaymaya yarar.
Yorumlar