Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
buRada...
ayrıca şu alttakilere bakın...
alıntıdır
Teknik bilgisi edinmemiş, şarkı söylemeye yeni başlamış kişiler gırtlaklarını gereğinden fazla zorlayarak çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. Amatör şarkıcılar hatalı teknikler geliştirirler ya da sesine uygun olmayan repertuarları vardır. Bütün bunlar kalıcı ses bozukluklarına yol açar.
Karın kaslarını -diyafram- bilinçsizce kullanmak ses sorunlarına yol açacaktır. Unutmayın ki ses organı sadece gırtlak değildir.
Postür ayakta dengeli bir vücut simetriğine denir. Yanlış postür gırtlağı ve diyaframı zorlamak için yeterli bir sebeptir. Yatarak, oturarak, kol kaslarını gererek, başı dimdik tutarak ya da kasılarak şarkı söylemek hem çok zor hem de yanlıştır.
Zamansız şan dersleri almak ya da almadan şarkı söylemek çok tehlikelidir. Buluğ döneminde ses tam oturmamışken alınan şan dersi sese umulduğundan çok zarar verir.
Herkesin beğendiği ve örnek almak istediği ses sanatçıları muhakkak vardır. Sesinizi başkasına benzetmeye çalışmayın. Ses bozukluğunun bir nedeni de budur.
Akustiği bozuk salonlar, müzik amacıyla inşa edilmemiş yapılar ses sanatçılarının bir numaralı düşmanıdır. Eğer bu tarz yerlerde performans sergileyecekseniz ses monitörleri kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu monitörler sesi şarkıcıya geri yansıtıp akustik geri dönüşü sağlar.
Sahne korkusu geçici ses bozukluklarına (ses kısılması, titremesi vb) sebep olabilir. Bu biraz güven, biraz deneyim ve eğitimle başa çıkılabilecek bir sorundur.
Belki sevdiğiniz tarzda şarkılar söylemek istemeniz çok doğal. Hatta bunu yapmamak hayal kırıklığı doğurabilir. Ama seslerin sınıflandırılması ilerde yaşayacağınız daha büyük hayal kırıklıklarını engeller.
Çalışma ya da eğitim programlarınızı çok sık ve yorucu olmayacak şekilde ayarlayın. Bu hem fiziksel dayanıklılığınıza darbe vurur hem de sesinizde sanıldığının aksine olumsuzluklar yaşamanıza sebebiyet verir.
Ses yeterliliğiniz ve sesinizi korumayı öğrenmeniz eğitim sürecinizle doğru orantılıdır. Kısa süreli bir eğitim her zaman için yetersizdir.
Konser ya da eğitim gibi performanslar anında sesinizi korumanız yeterli değildir. Sesinizi yoğun bir şekilde kullandıktan sonra bir dinlendirme sürecine sokmanız gereklidir. Bu süreç içerisinde aşırı sıcak veya soğuk ortamlardan, gürültülü ortamlardan, sigara dumanından ve tozlu ortamlardan, yüksek sesle konuşmaktan ve alkolden kaçınmalısınız.
Lombard etkisi gürültülü ortamlarda sesin yüksek olarak kullanılması eğilimidir. İyi bir eğitim almış olan şarkıcılar seslerini lombard etkisinden korumayı bilirler ve sesi için zararlı olacak düzeye çıkmazlar.
Konserlerden önce süt, dondurma, kahve, kuruyemiş gibi gıdalar almak boğazda tahriş, boğazı temizleme ihtiyacı ve salgılarda koyulaşma meydana getirir. Limon suyu salgıları incelttiği için yararlı olabilecektir. Fakat bunu da saf olarak içmeniz yine tahriş yapacaktır. Ilık suya ya da çok açık çayla beraber limon suyu içerseniz konser öncesi boğazınızı temizlemenizde yardımcı olacaktır.
Çalışma ortamları da son derece önemlidir. Nemsiz ve kuru ortamlar, toz , gürültü, bozuk akustik, aşırı sıcak ya da soğuk ortamlar ses bozukluklarına yol açar.
ayrıca şu alttakilere bakın...
alıntıdır
Teknik bilgisi edinmemiş, şarkı söylemeye yeni başlamış kişiler gırtlaklarını gereğinden fazla zorlayarak çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. Amatör şarkıcılar hatalı teknikler geliştirirler ya da sesine uygun olmayan repertuarları vardır. Bütün bunlar kalıcı ses bozukluklarına yol açar.
Karın kaslarını -diyafram- bilinçsizce kullanmak ses sorunlarına yol açacaktır. Unutmayın ki ses organı sadece gırtlak değildir.
Postür ayakta dengeli bir vücut simetriğine denir. Yanlış postür gırtlağı ve diyaframı zorlamak için yeterli bir sebeptir. Yatarak, oturarak, kol kaslarını gererek, başı dimdik tutarak ya da kasılarak şarkı söylemek hem çok zor hem de yanlıştır.
Zamansız şan dersleri almak ya da almadan şarkı söylemek çok tehlikelidir. Buluğ döneminde ses tam oturmamışken alınan şan dersi sese umulduğundan çok zarar verir.
Herkesin beğendiği ve örnek almak istediği ses sanatçıları muhakkak vardır. Sesinizi başkasına benzetmeye çalışmayın. Ses bozukluğunun bir nedeni de budur.
Akustiği bozuk salonlar, müzik amacıyla inşa edilmemiş yapılar ses sanatçılarının bir numaralı düşmanıdır. Eğer bu tarz yerlerde performans sergileyecekseniz ses monitörleri kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu monitörler sesi şarkıcıya geri yansıtıp akustik geri dönüşü sağlar.
Sahne korkusu geçici ses bozukluklarına (ses kısılması, titremesi vb) sebep olabilir. Bu biraz güven, biraz deneyim ve eğitimle başa çıkılabilecek bir sorundur.
Belki sevdiğiniz tarzda şarkılar söylemek istemeniz çok doğal. Hatta bunu yapmamak hayal kırıklığı doğurabilir. Ama seslerin sınıflandırılması ilerde yaşayacağınız daha büyük hayal kırıklıklarını engeller.
Çalışma ya da eğitim programlarınızı çok sık ve yorucu olmayacak şekilde ayarlayın. Bu hem fiziksel dayanıklılığınıza darbe vurur hem de sesinizde sanıldığının aksine olumsuzluklar yaşamanıza sebebiyet verir.
Ses yeterliliğiniz ve sesinizi korumayı öğrenmeniz eğitim sürecinizle doğru orantılıdır. Kısa süreli bir eğitim her zaman için yetersizdir.
Konser ya da eğitim gibi performanslar anında sesinizi korumanız yeterli değildir. Sesinizi yoğun bir şekilde kullandıktan sonra bir dinlendirme sürecine sokmanız gereklidir. Bu süreç içerisinde aşırı sıcak veya soğuk ortamlardan, gürültülü ortamlardan, sigara dumanından ve tozlu ortamlardan, yüksek sesle konuşmaktan ve alkolden kaçınmalısınız.
Lombard etkisi gürültülü ortamlarda sesin yüksek olarak kullanılması eğilimidir. İyi bir eğitim almış olan şarkıcılar seslerini lombard etkisinden korumayı bilirler ve sesi için zararlı olacak düzeye çıkmazlar.
Konserlerden önce süt, dondurma, kahve, kuruyemiş gibi gıdalar almak boğazda tahriş, boğazı temizleme ihtiyacı ve salgılarda koyulaşma meydana getirir. Limon suyu salgıları incelttiği için yararlı olabilecektir. Fakat bunu da saf olarak içmeniz yine tahriş yapacaktır. Ilık suya ya da çok açık çayla beraber limon suyu içerseniz konser öncesi boğazınızı temizlemenizde yardımcı olacaktır.
Çalışma ortamları da son derece önemlidir. Nemsiz ve kuru ortamlar, toz , gürültü, bozuk akustik, aşırı sıcak ya da soğuk ortamlar ses bozukluklarına yol açar.
Yorumlar