MybiSGen - Golden & Death Cross with Momentum Kripto ve hisse senetleri piyasasında 4 saatlik ( günlükte de fena sayılmaz ) Golden Cross ( Altın kesişim ) ve Death Cross ( Ölüm kesişimi ) , hareketli ortalamaların kesişim noktalarını belirleyerek piyasadaki trend değişikliklerine işaret eden önemli teknik analiz araçlarıdır. Bunları Momentum Göstergesi (MOM) ile birlikte kullanmak, yatırımcılara piyasa hareketlerine dair daha derinlemesine bir bakış açısı sunabilir. Basit bir indikatördür. // Kazanç garantisi vermez. Kullanıcı tüm riskleri kabul eder. // Yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. eğitsel amaçlı bir çalışmadır. Chatgpt sağ olsun :)
Eleştirmenin Çilesi/ Hikmet Dizdaroğlu
Türk Dili 1 Temmuz 1961
Eline kalemi alıp da eleştiri yokluğundan yakınmıyan kişi gördünüz mü hiç? Genel bir sızlanma sorunu olduğu halde bunun nedenleri üzerinde duranı da sayılıdır. Hep dert yanma, hep suçlama!
İlkin şu gerçeği belirtelim: Her ülkede şair, hikayeci, romancı, oyun yazarı bolca rastlanır soydan olduğu halde, eleştirmen sayısı bunlarla oranlanmıyacak bir azınlıktadır. Her çağda yetişen sanatçıları, bir de aynı çağda yaşamış eleştirmenleri bir hatırlayıverin; varacağınız sonuç, bizi asla yalanlamıyacaktır.
Bu durum iki şeyi ispatlar: Eleştirinin güçlüğünü, eleştirmenin de kolay yetişir olmadığını. Eleştiri de bir sanattır, ama bilim ve teknik yönü ağır basan bir sanat. Bir sanatçı, diyelim bir şair, gücü ölçüsünde şiirler yazar. Şairlik, hikâyeciliğe, romancılığa yöneltecek birtakım yeteneklerle dünyaya gelir. Oysa eleştirmen, kendi kendini yetiştirir; öz çabasiyle bulur yolunu.
yazının devamı...
Türk Dili 1 Temmuz 1961
Eline kalemi alıp da eleştiri yokluğundan yakınmıyan kişi gördünüz mü hiç? Genel bir sızlanma sorunu olduğu halde bunun nedenleri üzerinde duranı da sayılıdır. Hep dert yanma, hep suçlama!
İlkin şu gerçeği belirtelim: Her ülkede şair, hikayeci, romancı, oyun yazarı bolca rastlanır soydan olduğu halde, eleştirmen sayısı bunlarla oranlanmıyacak bir azınlıktadır. Her çağda yetişen sanatçıları, bir de aynı çağda yaşamış eleştirmenleri bir hatırlayıverin; varacağınız sonuç, bizi asla yalanlamıyacaktır.
Bu durum iki şeyi ispatlar: Eleştirinin güçlüğünü, eleştirmenin de kolay yetişir olmadığını. Eleştiri de bir sanattır, ama bilim ve teknik yönü ağır basan bir sanat. Bir sanatçı, diyelim bir şair, gücü ölçüsünde şiirler yazar. Şairlik, hikâyeciliğe, romancılığa yöneltecek birtakım yeteneklerle dünyaya gelir. Oysa eleştirmen, kendi kendini yetiştirir; öz çabasiyle bulur yolunu.
yazının devamı...
Yorumlar