Saklambaç
Saklambaç en az 4 kişiyle oynanır.Oyuncular aralarında sayışarak veya parmak
tutuşarak bir ebe bir tane duvara önünü dönerek sayar. Ebe en az 50 ye kadar
dışından sayar. Bu sırada diğer oyuncularda ebe sayana kadar farklı veya
aynı yerlere saklanırlar. Ebe dışından saymayı bitirince oldu diye bağırır
ve gözünü açar. Ve diğer oyuncuları bulmaya çalışır.Diğer oyuncular ise ebe
kalenin başından ayrıldığını görünce ebenin saydığı yere sobe diyerek
ebeler.Ebeliyen kişiler ebe olmaz. Ondan sonra ebe diğerlerini bulmaya
çalışır. Eğer ebe bir kişiyi görüpte onun adını yanlış söylerse diğer
oyuncular saklandığı yerden çıkar ve çanakk çömlek patladı diye bağırırlar.
Ve ebe olan kişi yeniden ebe olur. Bu oyunu oynarsanız eğer akşam oynamayı
tercih edin...
Köşe kapmaca
Genellikle sokakta oynanır. Çünkü sokaklar, oyuncuların kendilerine köşe
olarak tutmaları gereken bina kapıları, iki ağaç ya da pencere arası gibi
yerler açısından daha zengindir. "Köşe Kapmaca" az sayıda kişiyle oynanır.
Ebe diğer oyunculara göre ortada bir yerde durur. Oyuncular ebeye
yakalanmadan, birbirleriyle köşeleri sürekli değiştirmeye çalışırlar. Bu
değiştirme sırasında ebeye yakalanan oyuncu köşesini kaybeder ve kendisi ebe
olur. Oyuncular, sözde yer değiştiriyormuş gibi hareket edip ebeyi
yanıltabilir
Gölge kovalamacası
Gölge Kovalamacası'nı oynayabilmek için güneşli bir hava gerekir. Bu oyun,
ebe olan oyuncunun öbür oyuncuların gölgelerine basma esasına dayanır. Bu
oyunda, ebenin gölgeye basıp basamadığına karar verecek bir de hakem
seçilir.Oyun bu şekilde devam eder.En son kalan kişi 1. seçilir.Bir el
boyunca dokunulmazlık kazanır.
Kaç kurtul
Kaç Kurtul oyununda, ebe belirlendikten sonra oyuncular tek sıra halinde
dizilirler. Sıranın başındaki oyuncu, karşıda duran ebe fark etmeden
yerinden ayrılarak koşmaya başlar. Ebe onu gördüğü anda kovalar. Koşan
oyuncu ebeye yakalanırsa kendisi ebe olur. Yakalanmadan öbür oyuncuların
yanına dönerek onlardan birinin önünde durursa, sırasını savmış olur ve ebe
olmaktan da kurtulur. Bundan sonra, önünde durduğu oyuncu koşmaya başlar.
Ebe oyunculardan hiçbirini yakalayamazsa, oyun aynı ebeyle yeniden başlar.
Tutsak almaca
8-10 oyuncudan oluşan iki takımla oynanır. Takımlar, aralarında geniş bir
alan bırakarak karşılıklı dizilirler. Oyunu başlatan takımdan bir oyuncu
ileri fırlayınca, karşı takımdan bir oyuncu da ona doğru koşar. İlk oyuncu
kendi takımına doğru kaçarken, rakip oyuncu onu kovalayıp yakalamaya
çalışır. Bu oyunda ilk çıkışı yapan oyuncunun amacı, yakalanacakmış gibi
davranıp, karşı takımın oyuncusunu kendi takımına yaklaştırmak ve tutsak
almaktır. Her iki takım verdiği tutsakları kurtarmaya ve karşı takımdan
tutsak almaya çalışır. Oyun, takımlardan birinin oyuncularının tümünün
tutsak düşmesiyle son erer.
Mendil kapmaca
Mendil Kapmaca Oyununu, eşit sayıda oyuncudan oluşan iki takım arasında
oynanır. Takımlar, aralarında 20-25 metre aralık bırakacak biçimde,
karşılıklı birer sıra halinde dizilir. İki sıranın ortasındaki alanın tam
orta yerine, yarım metre çapında bir daire çizilir ve ortasına mendil ya da
başka bir nesne koyulur. Oyunu yöneten bir hakem ya da kaptan seçilir. Bu
hakem dairenin ortasında durarak mendili de elinde tutabilir. Hakem "5'ler!"
diye bağırınca, her iki takımdan beşinci oyuncular koşarak mendili kapıp
kaçar. Mendili kapanı kovalayan öbür oyuncu onu yakalamaya çalışır. Mendili
alan oyuncu yakalanmadan eski yerine dönebilirse, takımına bir sayı
kazandırır. Yakalanıp mendili kaptırırsa, takımı bir sayı kaybeder. Mendili
alan oyuncunun yakalanmadan yerine dönmesi üzerine, hakem yeniden her iki
takıma seslenir ve oyun sürer. Oyunu, daha çok sayı alan takım kazanmış
olur.
Yağ satarım
Yağ satarım oyununda önce bir ebe belirlenir. Oyuncular yüzleri birbirine
dönük halka oluşturacak biçimde yere otururlar. Ebe bir mendilin ucunu
düğümleyerek
eline alır. Bunu arkasında saklayarak halkanın çevresinde dolaşmaya başlar.
Bu sırada da oyuna adını veren şarkıyı söyler:
Yağ satarım, bal satarım,Ustam öldü, ben satarım.Ustamın kürkü sarıdır.Satsam
15 liradırZam-bak Zum-bak Dön arkana iyi bak
Dolaşırken mendili belli etmeden oyunculardan birinin arkasına yere koyar.
Arkasına mendil bırakılan oyuncu, bunun farkına vardığı anda mendili alarak
ebeyi kovalamaya başlar. Ebe, yakalanmadan onun yerine oturursa, mendili
alan çocuk ebe olur; yakalanırsa, oyun aynı ebeyle devam eder. Farklı bir
biçime göre ise, ebeyi kovlayan oyuncu, ebe yerine oturuncaya değin mendilin
bağlı topuz biçimindeki ucuyla arkasından vurarak onu cezalandırır. Elinde
mendil bulunan oyuncunun ebeliğiyle oyun sürer.
Yorumlar