Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
Öğrenciler sıkıcı öğretmenlerden hoşlanmaz. Kimse de sıkıcı öğretmen olmak istemez, ancak istemek yetmez. Yaratıcı oLmak lazım ve değişik uygulamalar bulmak zorundayız.
Ara ara sınıflarda uyguladığım ve öğrencilerimin hoşuna giden uygulamalardan da bahsetmek istiyorum blog'da. İşte bunlardan bir tanesi....
Cezayir asıllı Fransız besteci "CamiLLe Saint-Seans"ın “Le Carnaval des Animaux” ( HayvanLar KarnavaLı) isimli çalışmasını dinletiyorum derslerde. Önce tahtaya yukarıdan aşağıya doğru eserde kuLLanıLmış hayvanLarın/ortamLar-durumLar'ın isimLerini ( sırasının hiçbir önemi yok ) yazıyorum. Ardından eserLeri dinLetiyorum.
Flüt, tez canlıdır, kıpır kıpırdır; kuşların sesidir. Yaylılar ve piyano geri plandaki diğer kuşları yansıtır.
Gözümüzü kapatıp kuşları hayal ettiğimizde onların kanatlarında özgürlüğe uçtuğumuzu düşünmek hiç de zor olmaz.
Öğrencilerle birlikte hangi hayvan sesinin takLit edildiğini buLuyoruz. En son oLarak da sadece öğrencilere soruyorum, hangi hayvanı temsil eden müziğin çaldığını.
Eserde aslında toplam 15 bölüm var, ancak ben "finale, introduction, vahşi ( bu böLümLer ne bende ne de öğrencilerimde böyle bir etki/tesir bırakmadığı için ) ve pianist'i katmıyorum bu çalışmaya. ( eserlerin üzerine tıklayarak istediğinizi indirebilirsiniz )
Kaynak
Ara ara sınıflarda uyguladığım ve öğrencilerimin hoşuna giden uygulamalardan da bahsetmek istiyorum blog'da. İşte bunlardan bir tanesi....
Cezayir asıllı Fransız besteci "CamiLLe Saint-Seans"ın “Le Carnaval des Animaux” ( HayvanLar KarnavaLı) isimli çalışmasını dinletiyorum derslerde. Önce tahtaya yukarıdan aşağıya doğru eserde kuLLanıLmış hayvanLarın/ortamLar-durumLar'ın isimLerini ( sırasının hiçbir önemi yok ) yazıyorum. Ardından eserLeri dinLetiyorum.
Uzun kulaklı ( Eşek ) kişiler
(Personnages aux longues oreilles/ Persons with long ears):
Yaylılar, yay çekişleri yoluyla eşeklerin anırmasını bize anlatırlar.
(Personnages aux longues oreilles/ Persons with long ears):
Yaylılar, yay çekişleri yoluyla eşeklerin anırmasını bize anlatırlar.
”Kuğu”, yukarıda da ifade edildiği üzere “Hayvanlar Karnavalı”nın en meşhur bölümü olup Saint-Saëns’nın hayattayken çalınmasına izin verdiği tek bölümdür. Çello solosu, bölümün adına yakışan biçimde son derece zariftir. Çello ile kuğunun suyun üstünde kayıp gitmesi ve piyanolar yardımıyla da sudaki dalgalanmalar ifade edilir.
Yabani eşeklerle zıtlık teşkil eden bir yavaşlık söz konusudur. İşin komik yanı, kaplumbağalar, Offenbach’ın “Orfeus Cehennemde” isimli eserindeki “Can-can” dansını yaparlar.
Yaylılar notaları uzattıkça uzatırlar ki bu da hayvanların yavaşlığını ifade eder.
Yaylılar, iki piyano, flüt ve glas harmonika ile suyun altındaki dünyada buluruz kendimizi. Balıkların yüzüşü gerçeğe dönüşür neredeyse.
Saint-Saëns, burada önce kendi eseri “İskeletlerin Dansı”na göndermeler yapar. Fosiller,
ksilofonun sesiyle hayata dönerler. Piyano ve yaylıların da eşlik ettiği bu bölümde Saint-Saëns,
biri, günümüzde İngilizce olarak “Twinkle Twinkle Little Star” olarak da bilinen
iki Fransız çocuk şarksından yararlanır.
Rossini’nin Sevil Berberi’nden “Una voce poco fa” aryası da bu bölümü süsler.
Yaylılar ailesinin en büyük üyesi kontrbas sayesinde hikayeye filin girişini kolayca anlarız. Vals eşliğinde fili düşünmek keyif vericidir.
Kangurular iki piyanonun tuşları üzerinde zıplayıp sıçrarlar.
Guguk kuşu (Le coucou au fond des bois / The cuckoo in the depths of the wood):
İki piyano ve klarnet kullanılır. Klarnetten gelen hiç değişmeyen iki nota, Guguk kuşunu ifade eder.
Ormanın sessizliğinde karanlık ve huzur hakimdir.
Gözümüzü kapatıp kuşları hayal ettiğimizde onların kanatlarında özgürlüğe uçtuğumuzu düşünmek hiç de zor olmaz.
(Introduction et marche royale du lion/ Introduction and royal march of the lion):
Girişin ardından piyano ve yaylılar, ormanların kralı aslanın geçişini yansıtan
görkemli ve majestik bir atmosfer yaratırlar; son derece etkileyicidir.
Kükremeleri bile duymak mümkündür.
Yaylılar ve piyano, hayvanların yem yemelerini ve bu arada birbirleriyle çekişmelerini yansıtır.
Eserde aslında toplam 15 bölüm var, ancak ben "finale, introduction, vahşi ( bu böLümLer ne bende ne de öğrencilerimde böyle bir etki/tesir bırakmadığı için ) ve pianist'i katmıyorum bu çalışmaya. ( eserlerin üzerine tıklayarak istediğinizi indirebilirsiniz )
Eserin Tamamı
Kaynak
Yorumlar