Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
Yazar: Henriette Asséo
Ortaçağın sonlarında Haçlı Seferlerinin yollarını kullanarak Avrupa’ya ulaşan yabancılara Bohemyalılar ya da Mısırlılar denildi. Yüzyıllar boyunca soyluların hizmetinde çalıştılar; falcılık, müzisyenlik yaptılar. Ancak 19. yüzyıl onlar için bir çöküş yüzyılı oldu. Genel Kültür Dizisi’nin bu son kitabı, bambaşka bir kültürün gücünü yeniden canlandırıyor.
TADIMLIK
BÖLÜM I
AVRUPALIKÖKLER
Onlar çocukluklarında günlük tutmayan toplumlardandır, onlara ilişkin her şeyin bilindiği sanılır. Çingenelerin tarihi, dil, din ya da toprak gibi bir ulusun alışılagelen özellikleriyle kaynaşmaksızın sağlam kültürel bir yapı sunan bir halka aittir.
Geri dönmüş ve bilindik doğal bir felaket gibi kovalanan, bir yandan da hoşgörülen bir halk.
XV. yüzyılın sonunda Çingeneler Avrupa’ya varırlar. “Bohemyalılar”, “Kıptiler”, “Çiganlar” ya da “Zigeuner” olarak adlandırılırlar, kendilerini savaşçı ve gezgin olarak tanımlarlar.
Ayrıcalıklı zamanlar
Tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Fransa’da da, ilk vakanüvislerin XV. yüzyılda o “Mısırlı yabancıların getirdiği harikalara” şaştıkları sırada, Çingeneleri toplumsal ayrıksılığa iten hiçbir şey yoktu.
Gerçekten de, bu başlık altında, Arras kenti belediye yargıçlığı kayıtları bize 1421 Ekimi’nde kentte ortaya çıkan, bir Küçük Mısır Kontu yönetimindeki otuz kadar Mısırlıya ilişkin bir tanım bırakmış.
Bu insanlar tam yeri belirtmeden Küçük Mısır bölgesinden geldiklerini ileri sürüyorlardı; öncesinde ya Sarazen ya da Yahudiydiler, ama şimdi bir kont tarafından vaftiz edilip yönetiliyorlardı. Üç gün üç gece boyunca, giysilerini çıkarmadan bir meydanda, otlar üstünde yattılar. Kadınlar insanların ellerine bakıyorlar ve çok tuhaf şeyler söylüyorlardı. Liderleri İmparator’dan alınmış bir mektup sundu, mektupta soylu Hıristiyanlar gibi karşılanmaları gerektiği yazıyordu. Arras o zaman Bourgogne Dükü’ne bağlıydı; mektup dikkate alındı. İşte böylece onlara yiyecek ve kömür verildi, bol bol bira ikram edildi.
Benzer başka tarihsel belgelerde de bütün Hainaut içinde Dük André ve kardeşi Michel’in grubunun yaptığı yolculuklar izlenebilir. Michel 1421’de Tournai’ye geçmişti ve grup gerçekten müthiş bir merak uyandırmıştı. İnsanlar geceleri bile kumaş pazarında birbirlerine sarılmış uyuyan Mısırlıları görmek için kalabalıklar oluşturuyorlardı.
Bohemyalı bir grubun Fransa’ya geçişinden söz eden en eski belgelerden biri Châtillon-en-Dombes’da (Ain eyaletinde Châtillon-sur-Chalaronne) 22 Ağustos 1419 tarihli temsilci hesap defterlerinden birinde bulunuyor. Grubu Sarazen Küçük Mısır Kontu “Soylu Nycola” yönetiyordu. Liderleri, kentlerden kovulmamaları için İmparator’un ve Savoie Dükü’nün himayesinde olduklarını bildiren mektuplar gösterdi.
1442 Nisanı’nda, Troyes kentinin vekilleri, Küçük Mısır Kontu “Soylu Thomas”ı nezaketle ağırlarlar. Çingene lideri “Tanrı adına” hatırı sayılır bir miktar para alır, grubu da atlar ve yüklerle nereye gitmek isterse oraya gidebilir (üstteki elyazması). Bu türden bir ağırlama XV. yüzyılda Avrupa kentlerinde alışılagelmiş bir şeydi.
“Mısırlıların” en eski betimlemeleri XV. yüzyılın sonuna, genel olarak Tournai atölyesinin işleri olarak düşünülen halı grubuna dek uzanır. Bu halılarda egzotizm belli imgelerle kendini gösterir, Mısırlının ipek işlemeli elbisesinin zengin görünüşüyle dizlerinin üstündeki çocuğun çıplaklığının yarattığı karşıtlıktaki gibi. Omuzda taşınan Mısırlılara özgü örtünün adı “flossoie”dır. Üstte de fal bakma sahnesi.
Yorumlar