Bu birkaç haftadır derslerde “çokseslilik” konusunu işliyorum. Müzikte çoksesliliği teorik olarak anlattıktan sonra öğrencilerime BinaLi SeLman’ın Bayburt yöresinden derLediği “Nenni – Bebeğin beşiği çamdan!” türküsünü öğretiyorum. Farkettim ki bizim çocuklar türküLeri daha çok seviyorlar.
Tabii ki önce türkünün hikayesini anLatıyorum onLara…
Nenni / Bebeğin beşiği çamdan” türküsünün hikâyesi…
Seferberlik ilan edilir. Erzurum’da diğer ahalide halk yerlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kalırlar. Osmanlı imparatorluğu zamanında memleket sınırları ta Afrika’ya kadar uzanmaktadır ki şimdiki Arap yarımadası Osmanlının hâkimiyeti altındadır.
İşte bu seferberlik zamanında Erzurumlu delikanlı da askerlik vazifesi için o zaman Osmanlının hâkimiyeti altında olan Şam’a gider. Gider ama geride yaşlı bir ana ve baba ve hamile bir eş bırakır. Hanımı aynı zamanda amcasının kızıdır. Erzurumlular iç Anadoluya göç ederler seferberlik zamanında. Seferberlik biter ve sılaya geri dönüş başlar ailede bir bayram havası vardır.
Asker olan delikanlının hanımı yolda doğum yapar aile sevince boğulur yola devam eder ama yolda ihtiyar kaynana vefat eder. Gelinle amcası olan kayınbaba yola devam ederler. Kayınpeder önde gelin arkada bebeğin beşiği de devenin sırtında yola devam ederler. Çam ağaçlarının içinden geçerek yola devam ederken devenin sırtındaki beşik ağaca takılır ve kalır. Gelin bunu görür ama söyleyemez çünkü eskiden Erzurum’da gelinler kayınbabalarına karşı yaşmak çekerler ve konuşamazlardı. Gelin de aynen yaşmaklı olduğu için ve saygıdan konuşamadığı için bebeğim takıldığını görür ama söyleyemez. Zaten bunun yanında kayınpederde çok sert mizaçlı bir adamdır. Erzurumun havası da serttir insanı da. Ama bu sert mizacın altında misafirperver ve hoş görülü bir insan vardır.
Gelinle kayınbaba belli bir zaman sonra mola verirler. Kayınbaba devenin üstündeki bebeği kontrole gider bakmaya ne baksın bebek yok. Geline sorara gelin konuşmaz konuşamaz kafasıyla işaret eder anlatır dönerler geriye çam ağacının da salınan beşiği bulurlar ama bebek yoktur. İçleri yanar konuşmayan gelin artık içi yanmıştır ana yüreği evladını kaybetmiştir ve başlar söylemeye...
Bebeğin beşiği çamdan
Yuvarlandı düştü damdan
KurtuLur mu geLin gamdan
Nenni Nenni (3) Nenni bebek oy
Bebek beni del’eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi
Her kapıya kul eyledi
Nenni Nenni (3) Nenni bebek oy
Türkünün sözLeri bu kadar değiL daha uzun ancak ben bu iki kıtasını öğretiyorum.
Onlar nenni hu bölümünü okurlarken ben asıl ezgiyi okuyorum. Biraz daha basitleştirdim çoksesliliği. NasıL mı?:Nakarat bölümü olan Nenni Nenni (3) Nenni bebek oy bölümünde teksesli olarak ana ezgiyi okuyoruz.
türkünün sözsüz mp3’üne şuradan uLaşıLabiLiyor.
Yorumlar