Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
Gülümseyen düşünceden yanayım . Pişmiş kelle gibi değil. Müeddep ve mahzun. Belki hafif hınzırca ama hep arayan. Asık suratlı “ölmeye sözde hazır”, lafını sakınmayan, her sözüyle dünyayı boyayan muhalif olmak için muhalif olma özürünü taşımak istemem. Henüz ölmedim. Demek söyleyeceklerim bitmemiştir. (İşin en eğlenceli yanı da henüz bir şey söylememiş olmamdır. Dostum üzülmesin, zaten ölüyüm.) (…) Gülümseyen düşünce, iletişime hazır düşüncedir. Bunun ardındayım. Herkesle, her zaman değil. Yeri gelince, bazılarıyla muhabbet. Seçiciyim. Gülümseyen düşünce, boyun eğmez düşüncedir. Kavga etmeden. Kavga tebessümünüzün derinliklerindedir. Kavgayı ayağa düşürmediğimiz için ölmekte gecikmişizdir. Zordan yanayızdır. Bundan dolayı anarşist olduğumuzu sanmaktayız. (Bir de sır vereyim: Anarşizmin ne olduğunu da hâlâ bilmiyorum.) Zordan yana demek: Zor kullanmaktan yana demek değil. Zorluk bizi çeker. Zorluk çekiminde muallaktayız. Muallakta oluşumuz şaşkın tavukluğumuzdan değil, iflah ol...