Nitelikli öğretimi gerçekleştirecek olan öğretmenin beş temel alanda beceri sahibi olması gerektiği belirlenmiştir.
*Zamanı iyi kullanma,
*Öğrenci davranışlarını yönetme-sınıf yönetimi,
*Sunuya yer verme,
Öğretimi değerlendirme
*Öğrencilere dönüt verme.
SINIF YÖNETİMİ:
Sınıf Yönetimi: Dersin amaçlarını öğrenciye kazandırmak için, ders ve derslikle ilgili düzenlemeleri gerçekleştirerek, dersin amaçları doğrultusunda iletişim kurarak, öğrencinin davranışını denetleme ve yönlendirme işidir.
*Sınıf yönetiminde en önemli olan öğrencilerin davranışlarını yönetmedir."
DAVRANIŞ YÖNETİMİ
- Öğretimin ön koşulu , sınıfta öğrenci davranışını yönetmedir.
- Davranışların ve öğrenmenin iyi yönetildiği sınıfta, öğrenciler öğretim amaçlarının gerçekleştirir ve amaçların gerçekleşmesini engelleyen davranışlar gözlenmez.
- Davranış yönetiminin amacı; kişiyi kendi kendisini kontrol eder hale getirmedir. Diğer kişi ya da gruplarla bağlantılı olarak değişik ortamlarda bir kişinin davranışları üzerinde denetim sağlama süreci olarak tanımlanabilir.
- Kendi kendini denetlemede ilerleme, çocuğun sergilediği kabul edilebilir olan davranışların yavaş yavaş artırılmasıyla ölçülür.
- Sınıfta davranışların yönetimi ve öğrencilerin sınıfın normlarına uygun davranmalarını sağlamak için kuralların belirlenmesi ve kurala uygun davranmaları için düzenleme yapılması ve denetlenmesinin gerektirir. Öğrencilere normlara uygun davranmayı öğretecek olana öğretmendir. Öğrencilerin kurallara uygun davranış göstermeleri için kurallar öğrencilere kazandırılmalıdır. Öğrencilerin kavram ve becerileri kazanması için sınıf normuna göre davranmalarını sağlayan, denetim süreçlerini, planlama ve uygulama işine, sınıfta davranış yönetimi denilir.
Davranışları yönetmenin iki amacı vardır:
- Öğrencilerin, okulun ve dersin amaçlarına göre davranmalarını sağlama ve sürdürme Okulun ve dersin amaçlarına uygun olmayan davranma biçimleri, sapkın davranışları ve üretken olmayan davranışları, amaçlar doğrultusunda değiştirmek ( kabul edilebilir sosyal davranışlar için) gerekli düzenlemelerin yapılması, denetlenmesi.
Birinci amaç gerçekleştiğinde, doğal olarak ikinci amacı gerçekleştirmeye gerek kalmaz.
DAVRANIŞ YÖNETİMİ YÖNTEMLERİ:
1-KESTİRİM
· Çocuğun ilgi ve gereksinimlerinin önceden kestirilerek, bu ilgi ve gereksinimlere uygun davranılıp sorunlu davranışın oluşumuna meyden verilmemesidir.
· Yetişkinin çocuğun gereksinim ve ilgilendiklerini önceden görme, çocuğun büyüme ve gelişimini yeterince anlama ve bilmesini gerektirir.
· Olacakları kestirme çocukla ana-baba yada öğretmen arasında olası çatışmaların gerçekleşme olasılığını azaltır.
· Büyüme ve gelişimin pek çok evresinde iki çocuğun ilerlemesinin aynı şekilde ve hızda olmaması nedeniyle, yetişkin çocuğun gereksinim ve ilgilerinin kestiremeyebilir. Bu durumlarda diğer davranış yönetme tekniklerine gereksinim duyulur.
2- DİKKATİNİ BİR BAŞKA ŞEYE YÖNLENDİRME-YÖN DEĞİŞTİRME
· Uygun olmayan davranışta bulunmadan önce, çocuğun dikkatini bir nesne ya da etkinliğe getirme sürecidir.
· Uygun ve anlamlı etkinliklerde bulunan çocukların, istenmeyen davranışlarda bulunmaya çok az zamanları olur.
3- YERİNE BİR BAŞKA DAVRANIŞ KOYMA- YEDEKLEME
Çocuk uygun olmayan ya da kabul görmeyen bir etkinliği sürdürdüğünde, çocuğun dikkatini kabul edilebilir etkinliğe yeniden yönlendirme sürecidir.
Öğretmenle öğrenci arasında çatışma oluştuğunda, ama sınırlandırmanın gerekli olduğu düzeye ulaşmadan önce, yedekleme işe koşulmaktadır. Yedeklemede, yetişkin çocuğa bir başka etkinlikte bulunmayı önerir.
Yedekleme ve yön değiştirme dikkatlice kullanılmalıdır. Uygun olmayan şekilde kullanıldığında, yetişkinin dikkatinin kendi üzerinde toplama yolu olarak işlev gösterir. Çocuk uygun olmayan davranışlarda bulunmayı öğrenebilir.
4-SINIRLANDIRMA:
Çocuğun kendisine ve bir başkasına ruhsal ya da fiziksel ya da bir mülke zarar vermesini önlemek için, çocuğun davranışlarına sınırlar koyma süreci sınırlandırmadır.
Sınırlandırmalara çok gerekli olmadığında yer verilmemelidir. Ancak, evde ve okulda düzen ve uyumluluk sağlayabilmek ve sürdürebilmek için, davranışlara sınırlılıklar getirmek gereklidir.
Öğretmenin Sorunlu Davranışın Öğrenciden Kaynaklandığını Düşünmesinin Sınıf Yönetimine Etkisi:
Sınıfı yönetmede güçlük yaşayan öğretmenlerden pek çoğu, güçlüğün öğrencinin biyofiziksel ya da ruhsal yapısından, öğrenciden kaynaklandığını düşünebilir. Böyle düşündüklerinde, öğrencileri sınıflarında istemez ya da sorunun halledilmesi için ailelerine ya da diğer uzmanlara gönderme eğiliminde olurlar. Böylece öğrenemeyen ya da yaramaz öğrencilerle ilgilenmenin kendi sorumluluklarında olmadığını belirtebilirler.
Öğrenciyi gösterdiği davranışlardan dolayı sorumlu tutma, sınıf yönetimini imkansızlaştırır. Öğrenci sorumlu tutulduğunda, öğrencinin davranışlarının değişmesin beklemekten başka bir şey yapılamaz. Öğretmen sınıfı yönetirken yeni yollar aramaz. Azarlayarak, öğrenciyi sınıfta istemeyerek ya da sınıfını terkederek sınıfı yönetir. Öğretmen işinden doyum sağlayamaz.
Edimsel Öğrenme:
Davranış üzerinde, sonuçlarının etkileriyle tanımlanan pekiştireç ve cezayla betimlenir. Davranışın sonucu( davranışı izleyen olay) davranışın ileride oluşum olasılığını arttırmaktaysa, davranış pekiştirilerek öğrenilir. Davranışı izleyen olay davranışın ileride oluşum olasılığını azaltırsa davranış cezalandırılarak öğrenilir.
Davranışın sonuçlarının etkisiyle, davranışlarda oluşan artış ve azalma şeklinde değişikliklere edimsel öğrenme denir.
Davranışla ilgili sonuçların iki işlevi vardır:
1. İşlem olarak. davranışa uyaran eklenir ya da çekilir.
2. Etki olarak. davranışın ileride oluşum sıklığı artar ya da azalır.
Yorumlar