Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
melih kibar'ın gencecik yaşında bestelediği, eurovision'un pek tanınmış sinyal müziğinin adı da çobanyıldızıdır. yadigar
albümünün promosyon etkinlikleri çerçevesinde başka nerdeyse hiçbir
türk radyo kanalının çıkmadığı dağ başındaki yazlığımızda bir gün trt fm'e konuk olup anlatmıştı da dinlemiştim:
türkiye'nin eurovision'a ilk katılacağı sene orkestra şefi de timur selçuk olacaktır, timur selçuk melih kibar'ın da hocasıdır aynı zamanda. takvimler 1974'ün son aylarını gösterirken (1975'te yapacaktık ilk çıkartmamızı zaten), timur öğrencilerinin her birine ayrı bir makam verir ve ödev olarak onlardan eurovision'a 45 saniyelik bir sinyal müziği bestelemelerini ister. melih 23 yaşındadır bu arada (hababam sınıfı'nı da 24 yaşında besteleyecektir zaten) ve çok hevesli, coşkulu bir gençtir. hemen o gün eve gider, piyanosunun başına oturur ve şimdi çobanyıldızı diye bildiğimiz, o zamanlar herhangi bir adı olmayan besteyi çıkarır. ertesi gün timur "içinizde ödeve bakan oldu mu" diye sorduğunda çekinir hatta melih, hemen söyleyemez "ben besteledim hocam" diye. fakat sonra yine de çalar ve timur diğer öğrencilere dönüp "tamam, müzik bulundu" der.
isminin hikayesi de şöyledir: sinyal müziği olduktan sonra bir de 45'liği yapılmak istenir bestenin, ama bir isim lazım. melih besteyi alıp şimdi adını hatırlayamadığım (cavidan olabilir mi?) şair bir bayana götürür. şair bayan da dinler, dinler ve en sonunda telefonda "çobanyıldızı olsun bunun adı" der. melih, anlattıklarına bakılırsa ilk önce hiç sevmez bu ismi, fazlaca romantik, fazlaca his yüklü bulur. fakat cavidan hanım "nasıl çobanyıldızı yüzyıllarca gemicilere yol gösterdiyse, bu beste de senin müzik kariyerine öyle yön verecek" diye açıklamada bulunur, melih de "peki madem" der. ve cavidan hanım'ın kehanetinin gerçekleştiğini kanıtlar aradan geçen yıllar.
türkiye'nin eurovision'a ilk katılacağı sene orkestra şefi de timur selçuk olacaktır, timur selçuk melih kibar'ın da hocasıdır aynı zamanda. takvimler 1974'ün son aylarını gösterirken (1975'te yapacaktık ilk çıkartmamızı zaten), timur öğrencilerinin her birine ayrı bir makam verir ve ödev olarak onlardan eurovision'a 45 saniyelik bir sinyal müziği bestelemelerini ister. melih 23 yaşındadır bu arada (hababam sınıfı'nı da 24 yaşında besteleyecektir zaten) ve çok hevesli, coşkulu bir gençtir. hemen o gün eve gider, piyanosunun başına oturur ve şimdi çobanyıldızı diye bildiğimiz, o zamanlar herhangi bir adı olmayan besteyi çıkarır. ertesi gün timur "içinizde ödeve bakan oldu mu" diye sorduğunda çekinir hatta melih, hemen söyleyemez "ben besteledim hocam" diye. fakat sonra yine de çalar ve timur diğer öğrencilere dönüp "tamam, müzik bulundu" der.
isminin hikayesi de şöyledir: sinyal müziği olduktan sonra bir de 45'liği yapılmak istenir bestenin, ama bir isim lazım. melih besteyi alıp şimdi adını hatırlayamadığım (cavidan olabilir mi?) şair bir bayana götürür. şair bayan da dinler, dinler ve en sonunda telefonda "çobanyıldızı olsun bunun adı" der. melih, anlattıklarına bakılırsa ilk önce hiç sevmez bu ismi, fazlaca romantik, fazlaca his yüklü bulur. fakat cavidan hanım "nasıl çobanyıldızı yüzyıllarca gemicilere yol gösterdiyse, bu beste de senin müzik kariyerine öyle yön verecek" diye açıklamada bulunur, melih de "peki madem" der. ve cavidan hanım'ın kehanetinin gerçekleştiğini kanıtlar aradan geçen yıllar.
( kaynak )
Yorumlar