Ana içeriğe atla

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

ŞÖNİZLİ Mİ RÖDİZLİ Mİ?

1950’li yıllarda Fındıkzade’de yaşlı bir bakkal, sucuk almak isteyenlere sorarmış: “Şönizli mi olsun, rödizli mi?”. Her şeyin çeşidinin çıktığı yıllar, halkımız “çeşit kültürüyle” dalgasını geçiyor. İkisi de aynı, mahalleli bakkalın şakasını anlar, “rödizli olsun, dün şönizli yemiştik”der. Espri mahallede herkesin diline dolanır. Biri, berber koltuğuna oturduğunda, berber sorar: “Şönizli mi keseyim, rödizli mi?”.. “Bu yaştan sonra şönizliyi ne yapayım, rödizli kes!”... Sigara mı istiyor, “ağbi bir şönizli ver, rödizli çok içtik, esmiyor!”... Herkesin ağzında şönizli, rödizli...

Fındıkzadeli bir muhterem zat, Antalya’da bir yapı kooperatifinin ortağı olarak mukavelenin hazırlandığı ilk toplantıya katılır. İnşaat ve yapı tekniklerinin terimlerini bir türlü anlayamaz, maddeler de yavaş yavaş tartışılıp kaleme alınır. Toplantı boyu anlamadığı bir sürü şeyi tasdikleyen Fındıkzadeli muhterem, son maddeye sıra geldiğinde yapıların pis su boruları ne olacak diye tartışırken, hem toplantıda bir sürü yabancı terim kullananlara hava atmak, hem de kendisi de lafa girip bir şeyler söylemek ister! El kaldırır. “pis su boruları şönizli mi olsun rödizli mi?” diye sorar. Toplantıyı yönetenler bütün maddeler geçtiği için, hem de bu beyfendinin hiç lafa girip kendi düşüncelerini söylemediği için, “hadi pis su boruları da hem şönizli olsun, hem de rönizli olsun” diye son maddeye yazarlar.

Ancak bu mukavele yapı kooperatiflerinde ilk mukavele örneği olduğu için, bundan sonra kooperatif kuranlar hep bu mukaveleyi örnek alıp aynen çoğaltırlar.

70’li yıllara gelindiğinde kooperatiflerde bir sürü anlaşmazlık çıkar, mahkemeler, avukatlar... bir zaman sonra bir avukat grubu, yahu her maddeden mahkeme açtık, şu son maddeden de bir dava açalım, der. Mahkemeye gidilir. Hiç kimse “şönizli mi rödizli mi”nin ne anlama geldiğini bilmez. Bilirkişi olarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nin hocalarına sorulur. Hocalar da bilemez, ama uygun bir görüş bildirir: “O yıllarda ülkemize çokça gelen Alman bilim adamlarından kalma bir deyim olabilir, eskimiş bir tabir olabilir, her iki durumda da fark etmez...” gibi bir karar çıkar.

Ancak, avukatlardan biri merak edip, işi ciddiye alır. İlk mukaveleye imza atanların adresini bulur, birçoğu ölmüştür. Takibi bırakmaz. Fındıkzade semtinde bulur kendini, beyfendiyi bulamaz, ama bir arkadaşını bulup, sorar:”Yahu,nedir bu şönizli, rödizli!”... Adam da anlatır, her şeyin bir çeşidi çıkmıştı, bizim bakkal da bu çeşitlerle dalgasını geçmek için, sucuk isteyenler sorardı, “şönizli mi olsun rödizli mi!...

N.Genç/ Memleket Hikayeleri s.31,32

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'deki - Ülkemizdeki Başlıca Müzik Türleri

TÜRKİYE’DEKİ BAŞLICA MÜZİK TÜRLERİ  Halk müziği : Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen yöresel etnik müziklerin tümüdür. Yapısal olarak folklorun bir parçasıdır. Anadoluhalk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir. Türk halk müziği formları : Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Kırık Hava : Ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Uzun Hava : Geleneksel Türk halk müziğinde genel olarak serbest ritmli (usulsüz) olarak söylenen ezgi türüdür.  Başlıca formları, bozlak , gurbet havası, hoyrat , divan, yol havası, Arguvan ağzı, Çamşıhı ağzı, maya , barak ağzı ve müstezattır. Başlıca çalgılar : Bağlama ( Saz ), Kaval , Kemençe , Zur

Ortaokul Müzik Dersi Notları Hakkında / Kaç Not Vereceğiz?

EKLEME :  26 Temmuz 2014   Ölçme Değerlendirme Yönetmeliği ' nde yapılan değişikliğe göre en az ( ikisi   sınav  --e-okulda   sınav bölümüne yazılacak-- biri ders içi etkinlik ) 3 not girilecek . Performans görevi kaldırıldı ya hani... artık en az 4 not verme zorunluluğu yok anlayacağınız. a) Haftalık ders saati üç ve üçten az olan derslerde iki, üçten fazla olan derslerde ise üç sınav yapılır. Sınavların zamanı, en az bir hafta önceden öğrencilere duyurulur. Bir sınıfta/şubede bir günde yapılacak sınav sayısı 8 inci sınıfta üçü, diğer sınıflarda ikiyi geçemez. Sınavların süresi bir ders saatini aşamaz. Zümrelerde iki sınav bir ders ve etkinliklere katılım notu verilecektir diye karar almak gerekir (sınavlardan birisi yazılı yapılacaksa bu da belirtilmelidir) Hangi ölçeği kullanacağımıza da kendimiz karar verip zümreye yazıyoruz. Sınavlardan birisini isterseniz yazılı yapabilirsiniz ama ben ikisini de uygulama şeklinde yapıyorum ve değerlendirme ölçeği hazırlıyorum. Lisele

Masal ( DağLar Ardında bir Orman Varmış ) Nota EşLik Melodika&Blok Flüt

Dağlar ardında bir orman varmış ( 2 ) Orda bütün hayvanlar mutlu yaşarmış ( 2 ) Bir insan gelmiş çok da zalimmiş ( 2 ) Vurmuş bir bir onları kesmiş ormanı ( 2 ) Yağmur yağmamış güneş açmamış. ( 2 ) O zalimin sonunu gören olmamış ( 2 ) --------------------- Söz-Müzik: Salih AYDOĞAN EşLik: Y. BİŞGEN