Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
'Ya her şeye şaşır ya hiçbir şeye şaşırma !'
Bakalım bu aşağıdakiLeri okuyunca siz de benim gibi şaşıracak mısınız ?
Tomaso Giovanni Albinoni |
( İngiltere’nin popular klasik müzik dergisi “Classic FM”in Ekim 2010 tarihli sayısından ) emma Baker, “Büyük Eserlerin Ardındaki Hikaye” isimli köşesinde İtalyan besteci Tomaso Albinoni’nin ünlü Adagio’su üzerine yazıyor:
Şubat 1945’te müttefiklerin bombardımanından sonra Dresden, yanmış yıkılmıştı. Geriye kalan kültürel eserleri kurtarabilmek için 2. Dünya Savaşı sonrası bu kente gidenlerin arasında İtalyan müzikolog Remo Giazotto da bulunuyordu. İtalyan Barok müziği, özellikle Tomaso Albinoni ve Antonio Vivaldi konusunda uzman olan Giazotto, o sıralar Albinoni’nin biyografisi üzerinde çalışmaktaydı. Savaş öncesi Dresden Devlet Kütüphanesi önemli manüskriptleri barındırıyordu; İtalyan müzikolog, geriye kalanları kurtarmak ve kataloglamak üzere işe koyuldu.
Ne yazık ki çoğu şey yok olmuştu; bunların arasında Albinoni’nin eserleri de bulunmaktaydı.
( kaynak )
----------------
İtalyan müzikolog Remo Giazotto 1945 yılında Tomaso Albinoni’nin biyografisini tamamlamak için Dresden’e gittiğinde, el yazması bir kağıt parçası bulur. Sadece bas hattı ile altı ölçü melodiye, o gün bu kağıt parçasıyla böylece ulaşılabilinmiştir. Bulunan şey büyük olasılıkla trio sonata’ ın bir bölümüdür. Giazotto özgün yapıtın kilisede çalınmış olabileceğini düşündüğü için org ekleyerek yapıtı yeniden yazar. Albinoni’nin “Adagio”’su işte böyle doğmuş olur.
Albinoni’nin opus sayısı belli olmayan sol minör üçlü sonatının bir bölümü, «adagio» idi. Bu bölümden sadece basılmış numaralanmış bir bas partisyonu ile 1. kemanın el ile yazılmış iki partisi elde bulunmaktadır. Birinci keman partisinde numaralanmış olan bas partisi, son savaştan hemen sonra Dresdner Milli Kütüphane’since prof. Giazotto’ya gönderildi. Buna göre Albinoni’nin yapıtlarının konularına göre bir fihristi yapılarak yayınlandı.
Remo Giazotto önce bas partisyonunu ele aldı, (onu kısa bir girişle tamamladı). Bu ana temel üzerine elde var olan partileri kullanarak (tümü 6 takt «mezür» ) melodik bir birlik sağladı. Yapıta tam bağlı kalarak bas’ın hakkını veren armonik bir bütünlük kurdu. Numaralanmış olan «bas» partisyonunun mistik yanı ağır bastığından, çembalo yerine org bas’ını temel almayı yerinde bulmuştur.
( Kaynak )
---------------
Konuyla ilgili bazı derlemeler ;'Albinoni'nin opus sayısı belli olmayan sol minör üçlü sonatının bir bölümü, "adagio " idi.
bu bölümden sadece basılmış numaralanmış bir bas partisyonu ve 1 .kemanın el ile yazılmış iki partisi elde bulunmaktadır. 1 .keman partisinde numaralanmış olan bas partisi son savaştan hemen sonra dresdner milli kütüphanesi tarafından prof.giazotto'ya gönderildi, buna göre albinoni'nin eserlerinin konularına göre fihristi yapıldı, yayınlandı.
remo giazotto önce bas partisyonunu ele aldı, (onu kısa bir girişle tamamladı). bu ana temel üzerine elde var olan partileri kullanarak (tümü 6 takt "mezür" ) melodik bir birlik sağladı ve esere tam bağlı kalarak bas'ın hakkını veren armonik bir bütünlük kurdu.
numaralanmış olan "bas" partisyonunun mistik yanı ağır bastığından çembalo yerine org bas'ını esas almayı yerinde bulmuştur.' demiş faruk guvenc
( kaynak )
-------
remo giazotto'nün albinoni'nin yazdığı bass notalarından (ki albinoni katalogları oluşturan bir sanatçıdır bu) yola çıkarak aranje ettiği eser. aslında hemen hemen bütün övgü giazotto'ya gitmelidir, oysa günümüzde bu gerçek pek bilinmemektedir. ( kaynak )
-----------
yıllar yılı adagio'sunu dinleyip hislenir, "yarabbim, bu ne incelikli parçadır, ne güzel geçişlerdir onlar öyle" diye coşarken; bugün "bu adam kimdir, başka hiçbir eseri yok mudur acaba" zihniyetiyle araştırmaya yeltenince, adagio'nun da esas itibariyle ona ait olmadığını, 1945 yılında yine italyan giazotto adlı bir müzikoloğun yeniden bestelemesiyle şimdiki halini aldığını, albinoni'nin ise (ruhu şad olsun) mezarından kalkıp gelse şimdiki adagio'yu tanıyamayacağını öğrendim. hatta şöyle de bir mani düzmüşler bu konuda: "the adagio of albinoni/ is largely phoney/ and is a musical risotto/ cooked up by giazotto". şaşırdım tabii... (kaynak )
Yorumlar