Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.
Söylenecek yazılacak çok şey var aslında, dolmak ne kelime taştım, taştık.
Tıp Doktoru Göğüs, Kalb - Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Yalçın GÜRAN'ın 'RESİM-MÜZİK-BEDEN EĞİTİMİ DERSLERİ – Bunların Önemleri Nedir?!…' isimli yazısını noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi alıyorum.
“İnsanların yetişmesinde en büyük etken müziktir.”
Konfüçyüs (M.Ö. 552–479)
Konfüçyüs (M.Ö. 552–479)
Okullarda müzik, resim, beden eğitimi derslerinin haftada 1 saat olmasına karar verilmiş. Bununla bu derslerin çocukların eğitiminde ne denli gereksiz olduğu onaylanmış oluyor. Belki de ileride eğitim-öğretim alanından tümden çıkarılacaklardır!…
Osmanlı İmparatorluğu eğitim sistemi içinde olup, günümüze kadar gelmiş olan bu derslerin hangi nedenle eğitim çerçevesi içine alındıklarının eğitimcilerimizce, uzaktan yakından, bilinmediği, verdikleri demeçlerden anlaşılmaktadır.
Bazı derslerde not ölçümünün olmaması gerektiğini de belirten Milii Eğitim Bakanı şöyle diyor :
“Müziğin güzel sanatların sporun ve benzerlerinin notla ölçülmesinin gerekmediğini düşünüyorum. Şimdi mesela biz insanlar öğrencilerimize sporla ilgili veya güzel sanatlarla ilgili olarak bunları yapmaları konusunda gerekli zemini hazırlasak ve bu tarafa yönlendirsek her türlü fırsat versek. Kendi kabiliyetleri olanlar mutlaka bir yere geleceklerdir. Bir yerlere gelenleri ödüllendirelim. Ama kabiliyeti olmayanları da cezalandırmayalım.”
Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES) Genel Başkanı da, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilerin beden eğitimi, resim ve müzik derslerinden sadece birini seçmeli ders olarak alma hakkı tanıyan, ders sayısını haftada bir saate indiren uygulamasını eleştirerek :
“Spor, müzik, resim gibi derslerin okulda başlayıp geliştiğini, kötü alışkanlıkları önlemenin öğrencileri sportif ve sanatsal etkinliklere yönlendirmekle mümkün olabileceğinden, MEB’in aldığı bu yanlış karar öğretmenlerden çok çocukların gelişimi açısından sorunlar yaratacaktır.
Sağlıklı, zinde, güçlü, verimli, yaratıcı bir gençliğin uygar bir toplumun gereği olduğunu söyleyerek, gençlerin beden ve ruh yapısının eğitilip geliştirilmesinde en uygun ve en önemli araç beden eğitimi, resim, müzik ve spordur”
Demektedir.
İşi yönetme, yönlendirme durumunda olan eğitimciler, bu demeçleriyle konuyu hiç bilmediklerini açıklamış oluyorlar.
Çünkü;
Müzik, resim dersleriyle beden eğitimi dersleri, Bakanın dediği gibi, bazı yeteneklerin ortaya çıkarılarak müzisyen, ressam ya da sporcu yetiştirmek için ilk öğretim eğitim programları (müfredatı) içine alınmamıştır.
BES Başkanının söylediği gibi, bu dersler “kötü alışkanlıkların önlenmesi” ya da “beden ile ruh yapısının geliştirilmesi” için de eğitim sistemi içinde bulunmamaktadır.
O zaman bu derslerin varlığının nedeni nedir?…
Okullara müzik ile resim dersleri, çocuklara soyut düşünmeyi öğretebilmek için konulmuştur. Bunu yapabilmek için elbette bu derslerin programları ile uygulamaları bu günkü anlayıştan çok farklı olmak gerekir.(bkz ÇOCUĞA SOYUT DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETMEK?!… Başlıklı makalemiz)
Günümüz eğitimcilerinin söylemlerinden anlaşılacağı gibi, bu konuları işleyecek öğretmenler de çok farklı olumsuz bir yönde eğitilerek çocukların karşısına çıkmaktalar. Sonuçta eğitilen insanların tamamına yakını soyut düşünmeyi bilememektedirler.
Soyut düşünce matematiği öğrenip, anlayabilmenin ana öğesini oluşturur. Soyutlamayı başaramayan bir kişi matematiği anlayamadığı gibi, onu öğrenip sevemez de… Böylece matematiğe dayalı fizik, kimya ile biyoloji derslerine de soğuk bakılacaktır.
Müzik ile resim derslerinin küçümsenip, doğru dürüst öğretilmeyişinin sonuçları bunlar olur!… Üniversite öncesi eğitiminden geçmiş çocuklarımıza baktığımızda, büyük çoğunluğunda bunu gözlemlemiş oluruz.
Beden eğitimi derslerine gelince…
Hollandalı bilim insanlarının son yaptığı bir araştırmaya göre egzersize –okulda ya da evlerinde- daha fazla zaman ayıran çocukların standart testlerde aldıkları puanlar daha yüksektir. Fiziksel etkinlik ile akademik başarıları inceleyen 14 çalışmadan alınan ortak sonuçlara göre, çocuklar ne kadar hareketliyse derslerdeki başarıları da o kadar yükseliyor. Özellikle matematik ile okuma derslerinde…
Fiziksel egzersiz, beyne giden kan akışını güçlendirir, belleği, dikkat ile yaratıcılığı besler. Bütün bunlar öğrenmenin olmazsa olmazlarıdır.
Egzersiz, aynı zamanda duygu durumunu düzelten, stresi baskılayan hormonların da salgılanmasını kolaylaştırır. Bu da öğrenme sürecini olumlu yönde etkiler.
Egzersiz, aynı zamanda duygu durumunu düzelten, stresi baskılayan hormonların da salgılanmasını kolaylaştırır. Bu da öğrenme sürecini olumlu yönde etkiler.
Bu yönden bakılınca okullardaki beden eğitimi dersleri“sporcu yetiştirmek için” değil, öteki derslerde başarıyı desteklemek için gereklidir!…
Okullardaki yetersiz, çarpık öğretim yüzünden bu gün ergin düzeyinde bulunan bireylerin çok büyük bir çoğunluğu soyut düşünce nedir?… Bilememektedir dedik.
Bunu test etmek için Şu aşağıdaki iki problemi cebir kullanmadan, dahası rakamları da kullanmadan, sadece zihninizdeki imgelediğiniz geometrik biçimlerle, söz gelimi dik dörtgenlerle çözmeye çalışmanızı öneririz :
1) TOPLAMLARI BELLİ, FARKLARI BELLİ İKİ SAYIYI;
2) ÇARPIMLARI ile BÖLÜMLERİ BELLİ İKİ SAYIYI
ARİTMETİK YÖNTEMLE BULUNUZ!…
2) ÇARPIMLARI ile BÖLÜMLERİ BELLİ İKİ SAYIYI
ARİTMETİK YÖNTEMLE BULUNUZ!…
Her ikisini de çözebildiniz mi?…
Yanıtınız “evet” ise“sayut düşünme”nin ne olduğunu biliyorsunuz demektir!…
Yorumlar