(…)
- Sunu’nun hikâyesini biliyor musun?
- Çok emin değilim. Prusya kralıyla ilgili bir hikâye değil mi?
- Müzikli Sunu, ünlü BWV 1079, Bach tarafından Leipzig’de yaşadığı dönemde 1747’de bestelendi. O yıl Prusya Kralı II. Friedrich besteciyi sarayında konuk ediyordu ve klavyeli birçok enstrümanı denemesini sağladı. II. Friedrich enstrüman çalmayı ve beste yapmayı seven bir müzik tutkunuydu. Bir akşam, flütle kendi uydurduğu bir melodiyi Bach’a çaldı ve ondan bu temadan hareketle bir eser bestelemesini istedi. Bach klavyenin başına geçti. Efsaneye göre Bach hiç durmadan çaldı, geliştirdiği parçaya her seferinde bir ses ekledi. Böylece ortaya, tek bir nota yazılmadan, altı sesli bir kontrpuan çıktı.
- Daha sonra notaya döktü.
- Aynı akşam. Bach’ın amacı hükümdara bir hediye vermekti. Bütün gece, müzikal dehasını notalara döktü. Kanonlar, fügler, bir sanat ve ricercare’ler.
- Ricercare ( I – II ) , bir tür füg değil mi?
- Atası. Bir tür ham kontrpuan biçimi. Fransa’da buna “arayış” diyorlar. Yüksek barok dönemin org repertuarlarında da ricercare’lere rastlanıyor.
(…)
- Paradoksal olan, Bach’ın Sunu’sunda “ricercare” diye adlandırdığı şeyin, geleneksel arayışlarla hiç ilgisinin olmamasıydı. Aslında bu kelimeyi kullanmasının bir nedeni vardı.
- Ne gibi?
- Bir akrostiş yaratma düşüncesi. Peş peşe gelen cümlelerin ilk harfini alarak oluşturulan bir cümle. Ya da bir cümledeki her kelimenin ilk harfiyle meydana getirilen kelime.
- Bach, krala ithafını Latince yazdı: “Regis lussu Cantio Et Relique Canonica Arte Resoluta”, bunun anlamı da şöyle: “ Müzik kralın emriyle yapıldı, geri kalan kısmı ise kanon sanatıyla.” Her kelimenin ilk harfiyle oluşturulan bir kelime: “ R. I.C.E.R.C.A.R.E.” Eserin ismi ithafta gizli, anlıyor musun?
- Bunu neden anlatıyorsunuz?
- Goetz’ün kitabında sözünü ettiği şey de bu. Ve daha genel olarak bir müzik eserinin içinde gizlenebilecek her şey. Bach’ın eserlerinde başka akrostişler de bulmuş. Mesela, Anglosaksonlar ve almanlar müzik notalarını alfabenin harfleriyle gösterirler, Eski Yunan’dan kalma bir gelenek. Böylece bir melodi bir kelimeyi gösterebilir. Bach’ın kendisi de ismine uygun kontrpuanlar yazdı, B.A.C.H harfleri, “Si bemol – La – Do – Si…” notalarının çekirdeğini oluşturuyordu.
Kaynak : Grange, Jean-Christophe. ( 2008). Koloni. ( Tankut Gökçe, Çev. ) ( ss. 237-238) İstanbul : Doğan Kitap
Yorumlar