Ana içeriğe atla

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

Karga iLe Tilki / Nota / ALtyapı / masal / şarkı ve bazı değinmeLer…


SAIP EGUZ

Saip EGÜZ’ün aziz hâtırasına!…

La Fontaine, tam adıyla Jean De La Fontaine,1621 ile 1695 yılları arasında yaşamış Fransız bir yazarıdır. Masalları dilden dile dolaşan bu ünlü yazar, uzun yıllar ormanlık bir bölgede yaşamış. La Fontaine'nin masallarında anlattığı hayvanlar onun için çok önemli olsa gerek... Masallarına konu olan hayvanlar, konuşuyorlar. Bu tür, hayvanların ağzından anlatılan masallara FABL adı verilir. Olaylar şiirsel bir dille anlatılır. Çok etkileyicidirler, öyle ki, sadece çocuklar değil büyükler de severek dinler bu masalları.
Kurnaz tilkiler, kibirli arslanlar, çalışkan karıncılar ve bir dolu sevimli hayvancık La Fontaine'in masallarından bize seslenirler. Onların öykülerinden her zana kendimize uygun dersler çıkarabiliriz. En güzeli de bunu yaparken çok eğleniyor olmak.
Fransız şâiri. Yazdığı fabl eserleri ile tanınmıştır. 1621’de Château Thierry’de doğdu. Varlıklı bir âilenin çocuğuydu. Paris’te kolejde okudu. Hukuk tahsili yaptı. Papaz yetiştirilmek istenildi ise de kiliseden ayrıldı. Okul hayatında başarılı bir öğrenci olamadı. Gençliğinde baba mesleği olan orman ve su kanalları işleriyle uğraştı. Çeşitli memurluklarda bulunmuş, düzensiz bir hayat yaşamıştır.
Jean De La Fontaine 1671 senesinde Paris’e gitmeden evvel bir ara edebiyatçı Faquety’le tanıştırıldı. Bunun eserleri ile gözden düşmesi üzerine eserlerinde onu savundu. 1673 senesinde Madam de la Sablière’nin himâyesine girerek burada ilim adamları, felsefeciler ve yazarlarla tanıştı. İlk masallarını burada yazdı. Çağdaşları, La Fontaine’i bir masal yazarı olarak görüyorlardı. Halbuki La Fontaine, yazdığı masallarda Dede Korkut masallarındaki üslupla hayvanlara ahlâkî karakterler vererek onların şahıslarında bazı insan karakterlerini tenkid etmiş bir ahlâk dersi vermiştir. Buna edebiyatta teşhis ve intak sanatı denir. La Fontaine’in bu hususiyeti çok geç fark edilmiştir. Eserlerinde sâdelik ve açıklık görülür. Konuşma şeklinde akıcı şiirleri, hayvanlar üzerinde tenkitleri, incitmeden iğneleme usulleri ile Fransız edebiyatına büyük eserler kazandırmıştır.
La Fontine masallarındaki konular, şark klasiklerinden alınmadır. La Fontaine’den çok önceleri yazılmış Beydeba’nın Kelile ve Dimne eserindeki hikâyelerin pekçoğu, bu Fransız edebiyatçısı tarafından şiir şeklinde tekrarlanmıştır. Masalları çoğunlukla herkesin anlayabileceği bir şekilde yazılmıştır. La Fontaine’in canlı, hızlı, incelik ve nükte dolu bir anlatımı vardır. Kişilerini hemen dâimâ hayvanlar arasından seçerse de bâzan insanları, bilhassa köylüleri de olaylara karıştırır. Sık sık bahsettiği hayvanlar aslan, kurt, tilki, eşek ve horozdur.
La Fontaine, kötüyü göstererek iyinin ne olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Ancak şiirlerini okuyan çocuklarda herhangi bir açıklama yapılmazsa tam ters etkinin hâsıl olduğu da bir gerçektir.
Masalları toplam olarak 238 adet olup, 12 kitapta toplanmıştır. 1668’de basılan ilk altı kitabında 124 masal vardır ve bunlar birinci cildi meydana getirir. İkinci cilt 1678’de basılan beş kitaptır. En son 1694’de bastırdığı üçüncü cilt ise tek kitaptan ibarettir.
La Fontaine, roman ve piyes de yazmıştır. Nakaratlı uzunca şiirleri ve şiirli mektupları vardır. Hadım, Gülünç Mâcerâ, Floransalı, Büyük Maşrapa, Köy Sevdaları komedi türündeki eserlerindendir. Contes (Kont) isminde şiirli hikâyeler eserinden dolayı Fransız Akademisine kabul edildi. 1695’te Paris’te öldü.
Eserleri birçok dile tercüme edilmiştir. Ancak hiçbir tercüme orijinalindeki sadelik ve çekiciliği verememiştir.
Türkçeye ise, Recaizâde Mahmud Ekrem, Tevfik Fikret veOrhan Veli Kanık tarafından çevrilmiştir.

La Fontain'in masallarından bazıLarı;

Ağustos böceği ile Karınca
Karga ile Tilki
Kurt ile Kuzu
Tavşanla Kaplumbağa
Kurt ile Köpek
Tilki ile Leylek
Horoz ile Tilki
Kedi ile Fareler
Kurt ile Leylek
Tarla Faresi ile Kent Faresi
Kurbağa ile Korkak Tavşan
Güvercin ile Karınca
Değirmenci Oğlu ile Eşeği
Ayının Dostluğu
Altın Yumurtlayan Tavuk
Tilki, Horoz ve Karga
Fino ile Eşek
Yarasa ile Gelincikler
Aslan ile Sinek
Horoz ile İnci
bu arada hazır La Fontain demişken Sunay Akın’ın “Bir –kış kış- MasaLı” isimLi şu yazısını da okumakta fayda var.

KARGA İLE TİLKİ


Bay karga konmuş bir dala Koca bir peynir ağzında. Tilki kokuyu almış gelmiş:
— Günaydın, Sayın Karga, demiş; Bu ne güzellik böyle: Bakmaya doyamıyorum size. Şu tüylere bakın, pırıl pırıl; Sesiniz bilmiyorum nasıl; O da renginiz kadar güzelse Ne yalan söyleyeyim Bu ormanda güzel yoktur üstünüze. Karga bu sözlere bitmiş:
— Şuna bir gak diyeyim de ses görsün, demiş; Gak der demez peynir düşmüş, tilki yutmuş.
— Kara bayım, demiş kargaya; Şu sözümü hiç unutma, Kaptırdığın peynire değer: Her dalkavuk çıkarı için över, Yüzüne güler, peynirini yer. Karganın aklı gelmiş başına İş işten geçtikten sonra.
BİRGÜN BİR HIRSIZ KARGA
HAH HAH HAH HAH HA HA
BİR PARÇA PEYNİR ÇALMIŞ
HAH HAH HAH HAH HA
KONMUŞ BİR DALDA KALMIŞ
HAH HAH HAH HAH HA HA

ETRAFI SEYRE DALMIŞ
HAH HAH HAH HAH HA
ORDAN GEÇEN BİR TİLKİ
HAH HAH HAH HAH HA HA
ŞEN SESİNLE ÖT DEMİŞ
HAH HAH HAH HAH HA
APTAL KARGA GAK DEMİŞ
HAH HAH HAH HAH HA HA
PEYNİRİ TİLKİ YEMİŞ
HAH HAH HAH HAH HA

 SAİP EGÜZ - Wikipedia







  Not: Çocuklar şarkılara cuppadanak giremiyorlardı. Ben de kendimce ve belki de kimilerince haddini bilmezce bir intro yazdım.
Do Majör : buradan indirebilirsiniz
La Majör : buradan indireblirsiniz

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Bu kadar mı güzel hazırlanır?Çok teşekkür ederim.Faydalı oldu.Selamlar...
Adsız dedi ki…
ben size çok teşekkür ediyorum okulda yarın sizin sayenizde müzikten 100 alacağım öğretmenim yazdırdığı notaları yanlış yazıp yazmadığımı kontrol edebildim başka sitelerde yanlış yanlış şeyler yazıyor sayfalarca size ve ekibinize çok teşekkürler...
bu arda bu gün doğumgünüm arkadaşlar 31 mart......
MybiSGen dedi ki…
ekibim adına ( elvi sana diyorum :) ) rica ederiz. :)

doğum gününüz için şunu yollasam...
http://www.4shared.com/file/34813833/548bf677/Mutlu_yllar_bsgen.html

ya da şu :
http://bisgen.blogspot.com/2008/01/elvinin-doum-gn.html

mutLu, umutLu, sağLıkLı nice yıLLar :)
Adsız dedi ki…
kkkkkkkkfkfkf gdggfhgfhhfh

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'deki - Ülkemizdeki Başlıca Müzik Türleri

TÜRKİYE’DEKİ BAŞLICA MÜZİK TÜRLERİ  Halk müziği : Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen yöresel etnik müziklerin tümüdür. Yapısal olarak folklorun bir parçasıdır. Anadoluhalk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir. Türk halk müziği formları : Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Kırık Hava : Ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Uzun Hava : Geleneksel Türk halk müziğinde genel olarak serbest ritmli (usulsüz) olarak söylenen ezgi türüdür.  Başlıca formları, bozlak , gurbet havası, hoyrat , divan, yol havası, Arguvan ağzı, Çamşıhı ağzı, maya , barak ağzı ve müstezattır. Başlıca çalgılar : Bağlama ( Saz ), Kaval , Kemençe ...

Masal ( DağLar Ardında bir Orman Varmış ) Nota EşLik Melodika&Blok Flüt

Dağlar ardında bir orman varmış ( 2 ) Orda bütün hayvanlar mutlu yaşarmış ( 2 ) Bir insan gelmiş çok da zalimmiş ( 2 ) Vurmuş bir bir onları kesmiş ormanı ( 2 ) Yağmur yağmamış güneş açmamış. ( 2 ) O zalimin sonunu gören olmamış ( 2 ) --------------------- Söz-Müzik: Salih AYDOĞAN EşLik: Y. BİŞGEN

Ortaokul Müzik Dersi Notları Hakkında / Kaç Not Vereceğiz?

EKLEME :  26 Temmuz 2014   Ölçme Değerlendirme Yönetmeliği ' nde yapılan değişikliğe göre en az ( ikisi   sınav  --e-okulda   sınav bölümüne yazılacak-- biri ders içi etkinlik ) 3 not girilecek . Performans görevi kaldırıldı ya hani... artık en az 4 not verme zorunluluğu yok anlayacağınız. a) Haftalık ders saati üç ve üçten az olan derslerde iki, üçten fazla olan derslerde ise üç sınav yapılır. Sınavların zamanı, en az bir hafta önceden öğrencilere duyurulur. Bir sınıfta/şubede bir günde yapılacak sınav sayısı 8 inci sınıfta üçü, diğer sınıflarda ikiyi geçemez. Sınavların süresi bir ders saatini aşamaz. Zümrelerde iki sınav bir ders ve etkinliklere katılım notu verilecektir diye karar almak gerekir (sınavlardan birisi yazılı yapılacaksa bu da belirtilmelidir) Hangi ölçeği kullanacağımıza da kendimiz karar verip zümreye yazıyoruz. Sınavlardan birisini isterseniz yazılı yapabilirsiniz ama ben ikisini de uygulama şeklinde yapıyorum ve değerlendirme ölçeği ha...