Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

MÜZİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI DEĞERLENDİRME RAPORU

1. Öğrencinin seviyesine uygun olmayan konuların çokluğu, içeriğindeki şarkıların seviyenin üzerinde olduğu ve öğrencinin ilgisini çekmediği belirtildi. Müzik programında enstruman öğretimine fazla önem gösterilmemiş olması ve nota öğretimiyle paralellik arz etmemesi dolayısıyla güçlükler çıkmasına sebebiyet vermiştir.        İnsan ve müzik, çevre konusunun çalgı aleti eğitimi verilecek şekilde planlanması, seviyeye uygun eserlerin seçilerek verilmesi, teorik bilgilerin anlatımında tanımların fazla, uygulamanın az olması, ses ve işitme eğitiminin az olması, şarkı dağarcığının öğrencinin tonal yapısına uygun olmadığı, Atatürk ve müzik konulu ünitenin belirli gün ve haftalara dağıtılması. 2. Öğrencileri yönlendirecek müzik kurum ve kuruluşlarının yetersizliği ve olmaması sıkıntılara yol açmakta,      Lise sınavları hazırlıkları nedeniyle öğrencilerin boş zamanlarında sanatla ilgili hiçbir alanla ilgilenmemeleri,      İl Kültür Müdürlüğü ve diğer müzik kuruluşlarının çevre imkânlarını

Elektro Gitarın Bölümleri

Elektro Gitarın Bölümleri: Bir elektro gitarı temel olarak 3 bölümde incelemek mümkün olabilir; gövde, sap ve elektronik parçalar. Gövde ve sap genel olarak çeşitli ağaçlardan yapılırlar ve bu ağaçların türüne kesim kalınlıklarına, yıllanmışlıklarına vb. özelliklerine göre gitarın tonu üzerinde etkide bulunurlar. Genel olarak tonun sustainini (sesin uzamasını) kalınlık ve tizlik gibi özelliklerini etkilerler. Elektronik aksam ise manyetikler, sesin tonunu ve ses yüksekliğini ayarlayan knoblar ve manyetik pozisyonunu belirten switchten oluşur.

oLay buduR !

DAĞ RÜZGARI

Kaderde senden ayrı düşmek de varmış Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim... Seni tanımadan Hele seni böyle deli divane sevmeden Yalnızlık güzeldir diyordum Al başını, kaç bu şehirden Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git Git gidebildiğin yere git diyordum Oysa ki, senden kaçılmazmış Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış. Bilmiyordum... Yine de dayanmağa çalışıyorum işte Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye Rüzgar güzel bir koku getirmişse Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum Yaşamak seninle bir başka zamanı Bir başka zamanda seni yaşamak Herşeyden önce sen Elbette sen Mutlaka sen İster uzaklarda olİster yanıbaşımda dur Sen ol yeter ki bu zaman içinde Ben olmasam da olur Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır Bitmiyorsun Çaresizliğim gün gibi aşikar Su olup çeşmelerden akan güzelliğin İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran Sen güneş kadar sıcak Tabiat kadar gerçek Sen bahçelerde çiçekler açtıra

BEKLEYENLER İÇİN...

BEKLEYENLER İÇİN Bir ayak sesi duymayayım Kapıya koşuyorum Gelen sen misin diye Bir siyah saç görmeyeyim Yüreğim burkuluyor Ağlamaklı oluyorum Her şey bana seni hatırlatıyor Gökyüzüne baksam Gözlerinin binlercesini görürüm Bir rüzgar değse yüzüme Ellerini düşünmeden edemem Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer Tadı senden gelir Yediğim yemişlerin İçtiğim içkilerin Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı Bu emsalsiz hüzün Seni beklediğim içindir Resmine bakamaz oldum Uykulardan korkuyorum artık Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor Şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada Ve şu saat geldiğin anda Durabilir sevincinden Zaman çıldırabilir Çünkü benim dünyamda Ölümsüzlük, seni sevmek demektir. Bir çocuk doğmayı bekler Bir ağır hasta ölmeyi Bitkiler yağmur ve güneşi bekler Yalnız bir kadın sevilmeyi Ve düşün ki bir adam İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi Seni bekler Asılmayı bekleyen bir

Yaratıcı Drama

Tanımı ve Özellikleri Bir sözcüğü, bir kavramı, bir davranışı, bir tümceyi, bir fikri bir yaşantıyı veya bir olayı; doğaçlama, rol oynama gibi tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanarak, bir grup çalışması içinde oyun veya oyunlar geliştirerek, eski bilişsel örüntülerin yardımıyla yeniden yapılandırmaya yönelik etkinlikler sürecidir(San;1991). Bir başka yaklaşımla, yaratıcı drama, önceden yazılmış bir metin olmaksızın katılımcıların kendi yaratıcı buluşları, özgün düşünceleri, öznel anıları ve bilgilerine dayanarak oluşturdukları eylem durumları ve doğaçlama canlandırmalardır (San;1998). Olay, olgu, yaşantı ve bilgileri yeniden yapılandırmaya yönelik olan yaratıcı drama çalışmalarında, tiyatro olgusunda olduğu gibi; bir başlangıç ve son bölümü olmayabilir. Ancak bildiğimiz çocuk oyunlarındaki gibi belli kuralları ve bu kuralar içindeki sonsuz özgürlükleri içerir. Tıpkı tiyatroda olduğu gibi, gruptakiler belli bir atmosferi ve o andaki oyun oynama yaşantısını paylaşırlar (A

Temel Drama Teknikleri

Drama yaşantısının aşamalarında kullanılmak üzere bir çok teknik ve strateji bulunmaktadır. Bu teknikleri kullanarak yaşantıyı ve öğrencileri daha aktif, daha yaratıcı, daha sıradışı yapmak mümkün olmaktadır. ● Oyunlar Yaratıcılık ve imgeleme boyutlarının içinde olduğu, kimi zaman bilinen çocuk oyunlarından yararlanılan, belirlenen kurallar çerçevesinde sınırsız özgürlükte oyun geliştirme çalışmalarından oluşmaktadır. Oyun etkinliklerini başlıca altı öğe ile karakterize etmek mümkündür: 1- Özgürlük öğesi: Oyun, kendi dışında bulunan amaç ve hedeflerden bağımsızca oluşur. 2- İçsel sonsuzluk öğesi: Oyunlar kendi içerisinde özel bir zaman yapısına sahiptirler. Ayrıca kendisini sürekli yenilemeye bir eğilim gösterirler. 3- Öyle imiş gibi olma öğesi: Kendine özgü bir gerçekliğin, bir kurgunun bulunmasıdır. 4- İkili durum öğesi: Oyunların insanda farklı hislerin bir arada olmasına sebep olma durumudur. Yani oyunların insana hem gerginlik, hem de heyecan

MÜZİK DERSİ PERFORMANS GÖREVİ – İSTİKLAL MARŞI YÖNETİMİ

Bir arkadaşımın hazırLayıp yolladığı dökümanı payLaşı-yorum bu sefer...  ben arkadaşa teşekkür ettim ama sizin etmeyeceğinize bahse girerim :=(( Siz de yollayın / payLaşın, size de teşekkür etmeyeLim oLur mu!!?? aLtta dökümanın ne oLduğunu anLamanız için resim oLarak verdim. buRadan da word dökümanı oLarak indirebiLirsiniz... bu arada hatırLatmakta fayda var sanırım, performans görevLeri artık evde değil, öğretmenLerin rehberLiğinde sınıfLarda yapıLacak... detayLar  buRada...

EMRE 'EL TURCO'

Emre (Istanbul 74) ‘nin gitara olan tutkusu 13 yasinda ortaya cikinca klasik gitar egitimine Raif Ergene ile basladi. Fakat kisa bir surede Flamenco müziginin zengin ritminden ve virtuozite calimindan etkilenerek, tamamiyle kendi yasantisini bu kültürü kesfetmeye ve güzelliklerini ortaya cikarmaya adadi. Gitarini mükemmellestirmek icin Sevilla’ya yerlesti ve Andalucia’da Gerardo Núñez, Juan Manuel Cañizares, Manolo Sanlucar, Niño de Pura ... gibi maestrolar ile calisti. Fundacion Cristina Heeren’ de burslu olarak egitim görüp burada Paco Taranto, Jose de la Tomasa gibi sarcikilara eslik yapma imkanini buldu. Juana Amaya’nin dans okulunda eslik sanatinin niteliklerini ogrendi. Mûzik bilgisini daha gelistirmek icin Jazz Studio (Antwerp) ‘ya devam etti. 2005 yilinda “Concurso de Guitarra Flamenca de Calasparra” (Murcia)’ da 3.lük derecesi aldi ve 2006 yilinda "Concurso de Guitarra Flamenca "Niño Ricardo" (Murcia)' da finalist oldu. Su anda Belcika'da ikamet edip

docStock diye biR yeR...

biR iki gün oLdu sanıRım. biLdiRgeç'te bakiyyebemolu nickiyLe bu biLdiRİ yayınLanaLı... sazanım ya hemen atLadım. HeRkes kendi iLgi aLanına göre göRüyoR nesneLeri maLum... bahsediLen yeRde müzikLe iLgiLi biR-iKi şey aRattırayım dedim ve karşıma buRası çıktı. Müzik öğRetmenLerinin işine yarar düşünerek payLaşmaya kaRaR veRdim. teşekküRLeR bakiyyebemolu :)

Performans Görevi Üzerine...

MEB, İlköğretim öğrencilerinin "Performans Görevleri"ni nasıl yapacaklarını yayınladığı genelgeyle epey zaman önce duyurdu. Ama hâLâ kafası karışık öğretmen arkadaşlara bir hatırlatma babında bu yazıyı yolluyorum. İlköğretim öğrencilerinin “yaratıcılığını kullanma, eleştirel düşünme, araştırma yapma, problem çözme” gibi becerilerini geliştirmeyi amaçlayan “performans görevleri”, evde değil öğretmenlerin rehberliğinde sınıflarda yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er imzasıyla “Ölçme ve Değerlendirmede Tereddüt Edilen Hususlar” başlıklı genelge yayımlandı. Genelgede, özellikle öğrencilerin “performans görevleri”ni nasıl yapacaklarına ilişkin esaslara yer verildi. Genelgede, bir süre önce yenilenen ilköğretim programları doğrultusunda ölçme ve değerlendirme amaçlı uygulamalar yürütüldüğü belirtilerek, bu çerçevede öğrencilere “performans ödevi” verilmesinin öngörüldüğünü anlatıldı. Ancak daha sonra, “performans ödevi”ni öğrencilerin

son yolculuk

…Ve gideceğim ben. Ve kalacak şakıyan kuşlar; ve kalacak meyve bahçem, yeşil ağacıyla, beyaz kuyusuyla. Mavi ve dingin olacak gökyüzü, tüm akşamlar; Ve çanlar çalacak, çaldıkları gibi bu akşam, Çanları çan kulesinin. Ölecek beni sevenler bir zaman; Yenilenecek kent her yıl, biraz daha; Ve çiçekli, kireçli bahçemin olduğu köşede, Dolaşacak ruhum avare avare, hasretli… Ve gideceğim ben; ve tek olacağım, ocaksız, yeşil Ağaçsız, beyaz kuyusuz, Mavi göksüz ve dingin… Ve kalacak şakıyan kuşlar, ardımda.