Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

transpoze nedir?

Transpoze ( transposer ) aslen Fransızca bir keLime oLup şuradaki müzik sözLüğüne göre " Aktarmak, bir parçayı yazılı bulunduğu eksenden başka bir eksene aktarm ak" anLamına geliyor. Ahmet Say tarafından yazıLan " Müzik SözLüğü " kitabında ise bunLara ek oLarak, " Terim, Latince transponere:"tercüme etmek" sözcüğünden kaynakLanır. itaLyanca transpozisione, aLmanca tronsponierung. diLimizde aktarım oLarak karşıLanan ve benimsenen bu terim, aktarımcı çalgılar dolayısıyla sıkça kuLLanıLır. " (1. Basım / eylül 2002 / s.525) açıklamaları eklenmiş. Aktarımcı çalgılar hangileridir: Si bemol ve La klarnetler, Mi bemol küçük klarnet, si bemoL pistonLu kornet ve büğlü, si bemol soprano saksofon ve tenor saksofon, mi bemol bariton saksofon, saxhorn aiLesinin tümü. neyse konuya döneLim. Transpoze - Aktarım Nedir?  ( Detaylı açıklama ) Aşağıda kardeşimin bir zamanLar nette yayınLadığı metinlerin bir bölümünü buraya taşıyorum. TRANSPOZE Her şey i...

Bir Gitaristin Aşkı:(

Sabah erkenden gitarını alıp evden çıktı...posta kutusu boştu gene. Yoo, hayır. Beyaz birşeyler vardı. Kalbi hızla çarparken, kutuyu açıverdi.Elektrik faturası gelmişti...hem de herzamankinden "hoş" bir miktarda...Başka birşey olmadığını bildiği halde, gene kutunun içine bakti...Boş...Dışarısı, ne soğuk ne de sıcak...kapalı bir havaydı.Yağmur yağmaması için dua etti...şemsiye evde kalmıştı ne de olsa...Karşıya geçmek için trafik lambalarının yanında durdu...önünden son sürat geçen araba, bütün çamuru sıçrattı...en sevdiği siyah pardesüsü de batmıştı...karşıya geçti.Karnı açtı...Her pazar sabahı uğradığı cafe ye gitti..."tadilat nedeniyle kapalıyız" yazısını okurken, gülümsedi...aklına mezar taşına yazılabilecek bir şey geldi "Tadilat nedeniyle oldu... açlıktan "... neyse dedi kendi kendine" o kadar da aç değildim"...sonra bi yerlerde yerim diye düşünerek yürümeye başladı. Derken yanından geçen bir grup çocuk, ona sertçe çarptı. Yere yığıldı. Karş...

KuLak eğitimi için hazırLanmış haRika bir sayfa

1995 yılında, üniversite sonrasında sanatsal faaliyetlerini sürdürmek isteyen Boğaziçi Üniversitesi mezunlarınca kurulan, tiyatro, dans ve müzik birimlerinden oluşan "boğaziçi gösteri sanatları topluluğu ( bgst )" kulak gelişimi için harika bir web sayfası oluşturmuş. " Kardeş tüRKüLer " gRubu BGST'nin müzik biriminin bir uzantısıdır bu aRada. HazırLayanLar : BiRgüL seRçe, toLgahan ÇoĞuLu http://www.temelmuzikegitimi.com/ teşekkürler emnyi öğretmenim :)

voKaL tekniğine dair temeL biLgiLer

ÇaLışmayı hazırLayanLar Burcu Yıldız, Deniz Demirtaş, Feride Özdemir Vokal tekniğine dair temel bilgileri içeren bu yazı aşağıda belirtilen temel kaynaklardan derlenmiştir: •  Cavit Mürtezaoğlu’nun Ses Atölyesinde alınmış olan ders notları.  •  Çevik, Suna. 1997. Koro Eğitimi ve Yönetim Teknikleri, Doruk Yayımcılık.  •  Manchester,  Arthur  L.  1990.  “Ses  Üretiminin  Temelleri  Üzerine  On  iki  Ders”  Folklora Doğru. Sayı 60, s. 249-275. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. •  Peckham, Anne. 2000. The Contemporary Singer : Elements of Vocal Technique (Berklee Guide), Berklee Press Publications. •  Riggs, Seth. 1992. Singing  for  the Stars: A Complete Program  for Training Your Voice. Alfred Publishing Company •  Ömür, Mehmet. 200...

Borç almaya alışan, emir almaya da alışır!

4.Murat durmadan çevredeki küçük ülkelere borç verirmiş.. Dayanamamış Vezir, birgün Padişaha; - " Yüce padişahım, biz bu ülkelere niye durmadan para veriyoruz ki! "  demiş... 4.Murat'da; - " Borç almaya alışan, emir almaya da alışır! " demiş... miş de miş miş ! +-+-+-+-+ Borçlu Erik çiçek açmış da bahçenin kıyısında  Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan  Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde  O baharlım laklakını durup dinlememişsen  Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden  Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine  Akasya mor akasya ak akasya sarı sarı sarkmış da bahar mavilerinden  Yaşamak ne güzel şey diye ağlamamışsan  Çocuklar birdirbir oynuyorlar da çöplük arsada  Dikilip yanıbaşlarına göğüs geçirmemişsen  Yanından geçip gitmiş d...
Yaşamak için topu toplam altı haftam kalsaydı ne mi yapardım? Tuşlara daha hızlı basmaya bakardım. -Isaac Asimov Antonio Machado der ki: "Tapıyorum güzelliğe," ama süsü sevmez, ya da dediği gibi, "şakıyan kuşlar, şakır yalnızca." Yapay okula ait değildir, sesle yankıyı ayırır, şiirini, akan nehirde değil, kalp kayasından çıkan ırmağın kaynağında bulur. Özyaşamöyküsünde sorar: "Bir klasikçi miyim yoksa coşumcu mu? Bilmiyorum." Doğruya, doğala, en saf, en derin dışavurumla göz diker. Der ki: "Yankılar dursun, sesler başlasın!" Elvitodella

Çeşitleme 2