Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

Yedi Adım Dansı - 7 Adım - Tuncer Ediz Toksoy

Tuncer Ediz TOKSOY ÖĞRENİM DURUMU : Üniversite :A.Ö.F(İşletme Fakültesi) : Lise ve Ortaokul :Ankara Atatürk Lisesi : İlkokul :Sarar İlkokulu MESLEĞİ : Anaokulu müzik,Gitar,Piano Öğretmeni KULLANDIĞI ALETLER : Piano, Klavye, Gitar, Melodika ve Blok flüt KISA ÖZGEÇMİŞ İlk,Orta ve Lise öğrenimimi Ankara’da yaptım. Müziğe Ortaokul yıllarında Okul korosunda başladım.Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Şan Bölümünden Ve şu anda İspanyada Gitar ve Müzik Öğretmenliği yapan Batur BAŞLAR’dan Şan ve Gitar dersleri aldım. Daha sonra Dünyaca ünlü Klasik Gitar Ustamız Ahmet KANNECİ’den ikibuçuk yıl gitar dersi Ankara Devlet Tiyatrosu Müzik Yönetmeni Kemal GÜNÜÇ’ten Armoni ve Solfej dersleri aldım.Bacınoğlu Müzikevinde 1990-1997 Yılları arasında Gitar Öğretmeni olarak görev yaptım. Halen evde Gitar ve Org dersleri vermekteyim. Altı yıldan beri Ankara’da bulunan Kreşlere,Gündüz bakım evlerine, Ana okullar

Sanal Müzik Müzesi CD'si

T.C. Kültür Bakanlığı Sanal Müzik Müzesi CD'si Ücretsizdir T.C. Kültür Bakanlığı'nca hazırlanan Sanal Müzik Müzesi CD'si Eski Çağlar ve Yakın Çağlar Müzik Kültürü olmak üzere iki ana başlıktan oluşmaktadır. Her başlığın altında ilgili dönemlere ait çeşitli çalgıların ve müzikle ilgili arkeolojik buluntuların video, resim ve sesleri bulunmaktadır. Türkiye'de Müzik Kültürü'nü Cilalı Taş Devrinden (M.Ö.8500) günümüze kadar kronolojik olarak gözler önüne seren bu eşsiz CD'yi aşağıdaki linklere tıklayarak izleyebilir ya da kendi bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Gerek CD'nin oluşumunda ve gerekse size ulaşmasında büyük emeği geçen Sayın Oğuz Elbaş'a teşekkürler. http://muzikegitimi.4shared.com/ aLıNTıDıR....

KUZULARIM ÇAYIRDA -ALTYAPI & OYUN

Şarkıyı ( eşlik ) buradan indirin KUZULARIM Oyun Gereçleri: Kuzu rolündeki çocukların boyunlarına asmak için, kurdeleye bağlanmış küçük kuzu çanları... Çoban için kaval, kamış, boru veya flüt... Akarsu sesi için metalofo ve tokmağı Önerilen Oyun : Öğretmen birkaç çocuğun boynuna kuzu çanlarını asar. Bir çocuğun eline kavalı verir, o da çobandır. Bir çocuk da kenardaki metalofona tokmağı sürterek su sesi vermekle görevlendirilir. Bu da deredir. Öğretmen : - " Çoban bir gün kuzularını otlatmaya götürmüş, kaybolmasınlar diye de boyunlarına zil takmış" der ve şarkıyı başlatır. "Kuzularım çayırda" - Kuzu rolündeki çocuklar boyunlarında zillerle dört ayak üzerinde, meleyerek çayırdadırlar. "Otlanıyor bayırda" - Çoban onları çayırda ve bayırda otlatır. Çobanın elinde kavalı vardır. Bayırda otlanma draması duvarlara uzanarak yapılabilir."Anneleri nerede" - Anne koyun metalofonun yanında su içerken kuzular derenin uzağındadırlar. Me

ÇALGILARIN DİLİ

ÇALGILARIN DİLİ FLÜT : Şen betimlemelerde, ilkbahar ve özellikle kuş betimlemelerinde kullanılabilir. OBUA : Ördek betimlemelerinde kullanılabilir, Tılsımlı ve duygusal ortamlar için uygundur. KLARİNET : Edepsiz sesler için kullanılabilir. Örn: iki kadının kavgasında... SAKSOFON : İki yüzlü, üçkağıtçı tipleri betimlemek için uygundur. Ayrıca erotik ortamları çağrıştırabilir. TROMPET : Askeri hava vermede uygundur. KORNO : Av, orman vb doğa güzelliklerini betimlemelerde kullanılabilir. PİYANO : Ruhsal betimlemelerde kullanılabileceği gibi belli sahnelerde geçen hareket ya da davranışları taklit etmek için de uygundur. Merdiven iniş çıkışlarında (gerilim veya komedi ) uygun piyano tuşları kullanılabilir. MANDOLİN : Çocukluk ve ilkokul çağı betimlemelerinde uygundur. TRAMPET : Militarist ortamlar özellikle de idama gidiş sahneleri için uygundur. ARP : Su, geçen zaman, değişen mevsim betimlemelerinde uygundur. NEY : Mistik duygular için uygundur. KANUN : Osmanlı saray yaşa

MİTOLOJİ

En ilkel çağlardan bu yana, kendini bildi bileli, insanın hayal gücü durmadan işlemiş ve yeryüzü ile gökyüzünü çeşitli düşsel yaratıklar, tanrılarla süslemiştir.Bu insan yapısı tanrıların, yarı-tanrıların kişilikleri, serüvenleri, birtakım efsaneler içinde, kuşaktan kuşağa ta çağımıza kadar gelmiştir.İşte bu bilgilerin tümüne eskiden esatirderdik, bugün de mitologya (mitoloji) diyoruz. ATHENA'NIN FLÜTÜ İCAT ETMESİ Athena bir gün rüzgarların ormanlar arasından geçerken çıkardıkları fısıltıları, sesleri, feryatları taklit etmek istedi. Bir geyik kemiği parçası aldı, deldi bir flüt yaptı. Sonra Olympos'a çıktı ve bütün mabutların toplandıkları salonda icat ettiği flütü çaldı, fakat flütü üflerken avurtları şiştiğinden, güzel yüzü, geçici bir zaman için çirkin bir hal aldı. Bu yüzden Aphrodite ile Hera onunla alay ettiler. Gücenen Athena berrak bir kaynağın başına gitti ve gerçekten flüt çalarken yüzünün çirkinleşip çirkinleşmediğini suya bakarak denedi. Son

CHILDREN'S FAVOURITE SONGS

http://www.4shared.com/dir/2193939/25bf578/Childrens_Favourite_Songs.html Şifre sorar ise : bisgen

YARATICI DRAMA

YARATICI DRAMA Çocuğu yaratıcılığa götüren en etkin ve en kapsamlı yollardan birisi de “Yaratıcı Drama”dır. Drama sözcüğünün Türkçe karşılığı tam olarak bulunmamaktadır. Yunanca “Dram”dan türetilmiştir. Dram, yapmak, etmek, eylemek anlamı taşımaktadır. Tiyatro bilimi çerçevesi içinde “Drama” kavramı özetlenmiş, soyutlanmış eylem durumları anlamı taşımaktadır. Yaratıcı drama; - Doğaldır (Yapılandırılmamıştır) Ürün gibi değerlendirilmez, seyirci de kendisidir. - Sahne yoktur (sunuşsal değildir) - Metni yoktur (doğaçlama şeklindedir) Dramaya katılan kişilere aktör yerine katılımcı, yöneten kişilere de öğretmen yerin lider denilmektedir. Liderin görevi katılımcıları rollere yönlendirmek değil “rehberlik” etmektir. Drama etkinliklerine her yaştan kişiler katılmakla birlikte “Yaratıcı Drama” yaşı 5-14 yaşlar arasıdır. Yaratıcı dramada hayali veya imgelim gücüne dayanan yapının oluşması söz konusudur. Dramada ortaya konulanlar o anda yaratılanlardır. İlk kez vardırlar, dolayısıyla ortaya ç