Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Türkü hikayeLeri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

Deryalar- türkünün hikayesi ve farklı yorumları

Türkünün sözLeri : Kırcaliyle Arda Arası  Saat Sekiz Sırası(Yusuf Um Saat Sekiz Sırası) Ardalılar Ağlıyor (Yusufum) Yoktur Çaresi Aman Bre Deryalar Kanlıca Deryalar Biz Nişanlıyız İkimizde Bir Boydayız  Biz Delikanlıyız Çıkar Aba Poturunu Dalgalar Artacak Demedim Mi Ben Sana Kayığımız Batacak Nakarat Kırcaliyle Arda Boylarında Kimler Gidecek Garip Yusuf’un Annesine Kim Haber Verecek ( kırcaali de neresi ? - peki bu arda nedir? ) Türkünün hikayesi : "Yusuf ile Feride birbirlerini çok severler ancak aileleri bir türlü evlenmelerine razı gelmez. Yusuf bir gün kafasında bir plan yapar Arda Nehrini sevdiğiyle geçerek izlerini kaybettirip yeni bir hayat kurmayı düşler. Bu durumu Ferideye anlatır. Feride Arda'ya bizim kayıklar dayanmaz gitmeyelim der ama nafiledir. Feride Yusuf un ısrarlarına dayanamaz ve Ardayı aşmayı kabul eder. Ancak şans yüzlerine gülmez ve daldalar kayığı devirir. Yusuf ta boğularak ölür. feride bir şekilde ku

'Katibim' türküsünün öyküsü

K ırım Savaşı sırasında, İstanbul’a gelen İngiliz Ordusunda, İskoç askerleri de vardır. İstanbullular, gördüklerinde kahkahalara boğuldukları kısa etekli İskoçyalılara lakap takmakta geç kalmazlar : “ Donsuz asker! ” Bir İskoç besteci, halkın alayı üzerine bir marş besteler. Bir İstanbul külhanisi de, genç katipler için yazdığı şiire beste olarak donsuz askerlerin marşını alır. Böylelikle de, ünlü “ Katibim ” türküsü doğmuş olur. kaynak: Sunay Akın - Ay Çiçeği ve Denizyıldız(lar)ı burada şarkının yine buna benzeyen bir başka hikayesi anlatılmış. yine buradaysa iskender paLa tarafından bu hikaye daha da detaylandırılarak anlatılmış. -+-+-+-+-+-+-+-+- alttaki linkler ise youtube'deki çeşitli " katibim " yorumları : Katibim Medley Bilkent Guitar Trio Katibim Variations(TURKEY) Devlet Çoksesli Korosu Sacred Shabbat - Loreena McKennitt En Güzel Fotoğraflarla İstanbul ( nostaljik ve çok hoş bir aranje ) Houston Turkish Festi

türküLerin hikayeLeRi...

asLında niyetim bu başLıkLa bLogda bir etiket oLuşturmak idi, ancak baktım burada ,  buRada ve buRada bu konuda güzeL çaLışmaLar yapıLmış, ( hazıRLayanLarın eLLerine saĞLık ! ) en iyisi dedim oranın Linkini veRmek... aşağıda bir iki türkünün hikayesini örnek oLuştursun diye ekLiyoRum... Ferayi'dir Kızın Adı Şu bizim Milâs, tarih boyunca iki uygarlığa başkentlik etmiştir. İlkin Halikarnassos'tan (Bodrum'dan) önce Karya Krallığına; daha sönra da Menteşe Beyliğine. Menteşe beylerinden Yakup'un oğlu İlyas, av meraklısı, dağlar sevdalısıymış. Silahını omuzladığı gibi, dağlara düşermiş. O dağ senin, bu dağ benim. Hani, bizim Muğla'mızın dağları da dağdır ha. Adam, avcı olmasa bile aç kalmaz Muğla dağlarında. Mevsimine göre çıntar (mantar) toplar, közde kebap edip yer. Mersindi, çilekti, geyik elmasıydı, haruptu, incirdi; doyurur karnını. Sözün akışını değiştirmiyelim; İlyas Bey'den anlatıyorduk: Bu İlyas Bey, bir ilkyaz günü Muğla dağlarında av ardında koşuyormuş.