Ana içeriğe atla

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

ARAP MÜZİĞİ FORMLARI

Amel: Genellikle İranlılar tarafından ve XVI.yüzyıl ile XVIII.yüzyıllarda kullanılmış bir Arap Müziği formudur. Bu form “Matla, Cedvel, Savt'ul-Vasat ve Teşyia” adlı bölümlerden oluşur. Giriş kısmı olan “Matla, Beyt-i Duhul “ya da “Tarika” adını alır. Savt-ul Vasat, Meyan görevi yapar ve çift olarak bestelenir. İstenildiği takdirde Savt-ul Vasat'ın kullanılmadığı da olur, ancak teşyianın bulunması zorunlıdur. “Muhammes, Remel veya Hezec” gibi kısa usûllerle bestelenirler. (Murat Bardakçı, Maragalı Abdülkadir, 1986: 93)

Basît: “Sakıyl-i Evvel veya Sakıyl-i Sānî” usûllarinde bestelenen Arapça bir kıt'adan oluşur. “Tarika veya Pişrev” adını alan, sazla çalınan bir giriş kısmından sonra, “Bazgeşt” ya da “Teşyia” denilen bir nakarat ve daha sonra da meyan görevi yapan “Savt'ul Vasat” kısmı gelir. Bazen Savt'ul Vasat'a yer verilmeyebilir. Genellikle “Edvār-ı Sitte” (Altı Devir) şeklinde anılan dizilerden yapılır. (Bardakçı. 1986: 92)

Darbeyn: Aynı anda iki usûl kullanılır ve birinci usûl sağ, ikinci usûl sol elle vurulur. Sağ el 24 zamanlı “Sakıyl-i Remel”'i, sol el ise 16 zamanlı “Sakıyl-i Evvel'i” vurur. “Muttehid” ve “Muhtelif “adlarıyla anılan iki çeşit olan darbeynde, aynı anda dört ika' devri de icrā edilebilir. (Bardakçı. 1986: 93)

Gın'a: "Tegannî etmek, şarkı söylemek" demek olan Gın'a, genellikle "Müzik" anlamında da kullanılmaktadır. Büyük bir olasılıkla güfteleri halk dilinde olan bir şiir söyleminden gelmektedir. Halk şarkılarının makamsal yapısının basitliği nedeniyle genel olarak tek bir makamsal cümle kullanılır. Bu cümle, her beyit ve mısrāda tekrar edilir.

Hevāyî: Bu formu, yalnız erkekler tarafından seslendirilir. Bunlara "Merdomzad" da denir. Belirli bir kuralı yoktur, istenildiği şekilde icrā edilir. (Bardakçı. 1986: 94)

Kulli'd-Durub: Bütün usûllerin ardarda kullanıldığı bir formdur. "Tarik" adı verilen bir saz girişi ile onun ardından nakaratı teşkil eden olan Teşyia gelir. Eser, tüm ika' devirlerinin peşpeşe kullanılması ve karara gidilirken, tekrar başlangıçtaki devire dönülmesiyle tamamlanır. (Bardakçı. 1986: 92)

Kulli'n-Nagam: Bu formun iki biçimde olur; 1) 6 Āvāze ve 24 Şûbenin tamamı, bir kıt'a içerisinde kullanılır. İstenildiği takdirde Terkîb'lere de yer verilebilir ve böylece eser 91 diziyi birden ihtivā eder. 2) Yine bir kıt'a içerisinde, oktavı meydana getiren 17 sesin tamamında dolaşır. Ancak bu iş yapılırken “Mütenāfir” yāni “Uyumsuz Ezgiler” meydana getirmemeye dikkat edilmesi gerekir. (Bardakçı. 1986: 93)

Kulli'd Durub ve Nagam: Aynı eser içerisinde, hem “Kulli'd-durub” ve hem de “Kulli'n-nagam” formlarının birlikte kullanılmasından oluşan bileşik bir formdur. (Bardakçı. 1986: 92)

Longa: Balkan Müzik Kültürü'nden gelen bu müzik formu, Osmanlılar'dan Araplar'a geçmiştir. Kolay bir ritimde bestelenmiş sürükleyici bir ezgiden meydana gelir. Arap Fasılları'nın sonunda yer alır.

Maval: Arap Müziği'nin eski dönemlerinden bugüne ulaşmış bir uzun hava türüdür. Günümüzde Arap Müziği'nin vazgeçilmez bir parçasıdır. Terennüm içeren bu form, belli bir usûlde başlar ve değişik usûllerle devam eder. En fazla bir saat sürmektedir.

Muhasebe: Kuzey Afrika'da "Raddan El-Cavab (Cevap verme)" anlamına gelen bu form, bir kaç şarkıcı tarafından söylenen sözlü parçaların ezgilerini sazların tekrar etmesine dayanır.

Murassa': Güftelerinde Farsça, Arapça ve Türkçe'nin birlikte kullanıldığı eserlerdir. (Bardakçı: 94)

Nash: Ölülerin arkasından okunan bir çeşit ağıttır. Cahilliye Dönemi'nde kullanılmış bir formdur. Bu formdaki eserlerden günümüzde bir örnek bulunmamaktadır.

Nevbet-i Mürettebet: Formların en uzunu ve bestelenmesi en güç olanıdır. “Kavl, Gazel, Terāne” ya da “Ferudaşt” adı verilen dört bölümden meydana gelir. Kavl, Arapça bir şiirdir, gazel ise; Farsça beyitlerden oluşur. Terāne kısmı, Rubāi vezinlerinden meydana gelir. “Ferudaşt” bölümü, kavl biçiminde bestelenmiştir. (Bardakçı: 92)

Neşid-i Arab: Usûllu ve usûlsuz bölümlerden meydana gelir. Bölümlere "Şatr" adı verilir. İki tür Neşid vardır:

a- “Neşr-i Nagāmat:” İki beyitten oluşur.
b- “ Nazm-al Nagāmat:” Ritmik bir bestedir.

İlk önce "Neşr'i Nagāmat" adı verilen Arapça bir “Dubeyt (Rubāi)” okunur .Ardından "Nazm'un Nagāmat" denilen bir beyit icrā edilir. Genellikle “Remel ve Muhammes” usûlleri kullanılıyor olsa da istenilen başka usûller de kullanılabilmektedir. (Bardakçı: 91, 92)

Nakş: Gazel'lerden meydana gelir. Beste biçimi Amel'in girişini oluşturan Matla gibidir. Savt'ul Vasat ve Teşkiya kısımları yer almaz. Bir gazel bittiğinde bir diğerine geçilir. (Bardakçı: 93)

Neşk: Neşk sözcük olarak; "Ölü için dövünme" anlamına gelir. Ölülerin arkasından söylenir. Günümüze kadar gelmiş örnekleri yoktur.

Tahınika: Bütün sazlar tarafından çalınan, uzunluğu bir ölçüyü geçmeyen, cümlelerinden biri tekrarlanabilen, bir çalgı müziği formudur. Doğaçlama yapılarak çalınır.

Teşviye: 2/4 ve ya 4/4'lük ölçüde bestelenen, güftesi olmayan bir formdur. Bazen İstihbar'ın iki ritminin araya sokulduğuda olur.

Pişrev: Bir çalgı müziği formudur. Sayısı 15'e kadar çıkabilen 'Hāne'lerden (Bölüm) meydana gelir. Her Hāne'nin sonunda tekrar edilen "Serbend-i Pişrev" adlı bir kısım bulunur. (Bardakçı: 94)

Savt: "Elvaz-ı Nakarat" adı verilen ve Terennüme yer verilmeyen bir formdur. Meyanhāne ve Teşyia kısımları da bulunmaz.

Sinat: "Biga" formunun bir alt formudur. Güçlü ve keskin bir üslubla icrā edildiği bilinen bu form hakkında, günümüzde ulaşmış çok fazla detaylı bir bilgi yoktur.

Vasla: Sazlı ve sözlü parçaların bir arada çalınmasına Arap Dünyası'nda "Vasla" adı verilir. Vasla, Kuzey Afrika'da "Nevbe", Türkiye'de ise "Fasıl" olarak bilnir. Genel olarak aşağıdaki gibi tanımlanabilir:

a- Bir Peşrev, yani enstrümantal parça ile başlanır.
b- Dinleyici ve ortamına göre seçilen eserlerden oluşur.
c- Semāî'ler,10/8 ile başlayıp 6/4, 3/4 ya da 6/8'lik usûllerle bitirilir.
d- "Taksim" denilen ritimsiz bir doğaçlama ve daha sonra Leyali ve Maval, adlarıyla bilinen vokal kısımlarla devam edilir.
e- Taksim'den sonra "Vahdet" ya da "Kasid Mauz'un" adı verilen bölümler gelir. Bu bölümlerde usûl, 4/4'lüktür.
f- Daha sonra halk türküleri veya folklorik parçalara yer verilir.

Kaynak:

1- Bardakçı, Murat ; (İstanbul, 1986). Maragalı Abdülkadir, Pan Yayıncılık.
2- http://www.muzikbilim.com

Yorumlar

Adsız dedi ki…
merhaba. bu yazıda murat bardakçının yanı sıra başka bir siteden alıntı yapmışsınız ama o siteye giremedim. japonca yazılar çıkıyor. başka nerden ulaşabilirim o yazıya
MybiSGen dedi ki…
Kaynak silinmiş maalesef, M. Bardakçı'nın ilgili kitabını edinmeye çalışın bence. Kolay gele...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'deki - Ülkemizdeki Başlıca Müzik Türleri

TÜRKİYE’DEKİ BAŞLICA MÜZİK TÜRLERİ  Halk müziği : Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen yöresel etnik müziklerin tümüdür. Yapısal olarak folklorun bir parçasıdır. Anadoluhalk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir. Türk halk müziği formları : Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Kırık Hava : Ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Uzun Hava : Geleneksel Türk halk müziğinde genel olarak serbest ritmli (usulsüz) olarak söylenen ezgi türüdür.  Başlıca formları, bozlak , gurbet havası, hoyrat , divan, yol havası, Arguvan ağzı, Çamşıhı ağzı, maya , barak ağzı ve müstezattır. Başlıca çalgılar : Bağlama ( Saz ), Kaval , Kemençe , Zur

Ortaokul Müzik Dersi Notları Hakkında / Kaç Not Vereceğiz?

EKLEME :  26 Temmuz 2014   Ölçme Değerlendirme Yönetmeliği ' nde yapılan değişikliğe göre en az ( ikisi   sınav  --e-okulda   sınav bölümüne yazılacak-- biri ders içi etkinlik ) 3 not girilecek . Performans görevi kaldırıldı ya hani... artık en az 4 not verme zorunluluğu yok anlayacağınız. a) Haftalık ders saati üç ve üçten az olan derslerde iki, üçten fazla olan derslerde ise üç sınav yapılır. Sınavların zamanı, en az bir hafta önceden öğrencilere duyurulur. Bir sınıfta/şubede bir günde yapılacak sınav sayısı 8 inci sınıfta üçü, diğer sınıflarda ikiyi geçemez. Sınavların süresi bir ders saatini aşamaz. Zümrelerde iki sınav bir ders ve etkinliklere katılım notu verilecektir diye karar almak gerekir (sınavlardan birisi yazılı yapılacaksa bu da belirtilmelidir) Hangi ölçeği kullanacağımıza da kendimiz karar verip zümreye yazıyoruz. Sınavlardan birisini isterseniz yazılı yapabilirsiniz ama ben ikisini de uygulama şeklinde yapıyorum ve değerlendirme ölçeği hazırlıyorum. Lisele

Biz Atatürk GençLeriyiz ( Söz + Nota + aLtyapı-eşLik )

Yıllar önce hazırladığım bu altyapı/eşliği nedense kendi bloğumda yayınlamamışım. Geç olsun güç olmasın. BİZ ATATÜRK GENÇLERİYİZ ( Muammer Sun ) Hoyra rira rira hey (2) Rira hoyrari (2) Rira hoyra hoyra hey Güneş bizimle doğar Yağmur bizimle yağar Bizimle coşar deniz Ateş bizimle yanar Biz Atatürk gençleriyiz Hoyra rira rira hey Sesimiz onun sesi Hoyra rira rira hey Bizimle yükselecek Hoyra rira rira hey Atatürk Türkiyesi Rira hoyra hoyra hey Sevgimizle bilgimizle Ulusumuzun hizmetindeyiz Aklımızla coşkumuzla Atamızın izindeyiz Hoyra rira rira hey (2) Rira hoyrari (2) Rira hoyra hoyra hey Fidan bizimle büyür Çiçek bizimle bizimle açar Bizimle sürer hayat Ulus bizimle yaşar Biz Atatürk gençleriyiz Hoyra rira rira hey Sesimiz onun sesi Hoyra rira rira hey Bizimle yükselecek Hoyra rira rira hey Atatürk Türkiyesi Rira hoyra hoyra hey Sevgimizle bilgimizle Ulusumuzun hizmetindeyiz A